Ruhumu
arındırmak için, ah o şehir elbiselerini bir bırakabilsek.
To purify my soul, oh he only let the city clothes.
Kaynak: manisahabergazetesi.com.trOnun için de ondan onu
arındırmak gerekir.
For him, it is necessary to purify it.
Kaynak: risalehaber.comEğitimi, dinden ve manevi bütün hususlardan
arındırmak için çok büyük bir gayretle çalıştılar.
Education, religion and spiritual issues worked diligently to purify.
Kaynak: risalehaber.comDevlet mekanizmasını UBP'nin temsil ettiği misyonun tosuncuklarından
arındırmak için seçimde iktidara gelmek de yeterli değildir.
UBP's mission is to represent the state apparatus to purify tosuncuklarından come to power in elections is not enough.
Kaynak: kibrispostasi.comPastörizasyon, gıda sanayiinde, besin maddelerini hastalık yapıcı mikroorganizmalardan
arındırmak amacıyla uygulanan ısıtma yöntemi.
Kaynak: PastörizasyonNormalizasyon (Ayrıştırma), veritabanlarında çok fazla sütun ve satırdan oluşan bir tabloyu tekrarlardan
arındırmak için daha az satır ve
Kaynak: Normalizasyonİkinci bölümde ise Ezra 'nın Kudüs 'teki misyonu ve goy larla evlenip günaha giren Yahudiler i günahlardan
arındırmak için verdiği çabalar
Kaynak: Ezra kitabıBunun yerine müttefik işgaline yardımcı olmak ve Almanya 'yı Nazi ler'den
arındırmak için Birleşik Devletler ordusu tarafından kurulan
Kaynak: Ben DeliyimBu keçi kurayla seçilir ve Azazel adlı kötü ruhu yatıştırmak için Yahudi kavmini günahlarından
arındırmak üzere Kudüs dışında bir
Kaynak: Günah keçisiScientolojistler, insan ruhunu
arındırmak için çeşitli yöntemler geliştirdiklerini iddia ederler. Kategori:Scientoloji. en.
Kaynak: Xenupapazlarının insanları günahlarından
arındırmak, dine yönlendirmek ve inandıkları doğru yolu buldurmak için söyledikleri teşvik amaçlı bir bildiridir.
Kaynak: Jesus SavesKükürt gidermek bir maddeyi bileşiminde bulunan kükürtten ya da bir sülfürden
arındırmak (dökme demirde bulunan kükürt kireç ferromanganez
Kaynak: KükürtTıraş ya da diş fırçalarında kullanılacak olan hayvan kılları, temizlemek ve mikroplardan
arındırmak amacıyla kaynatılır ve kimyasal
Kaynak: FırçaTasavvufi yaşama giren kişinin benliğini kötülüklerden
arındırmak, denetim altına almak amacıyla belli bir süre inzivaya çekilmesi
Kaynak: Münzevimutlak-üstün Fiil olarak: tüm olumsuz sıfatlardan uzak olarak kabul etmek, soyutlamak, tertemiz bilmek, paklamak,
arındırmak, şanını yüceltmek
Kaynak: Subhan'AllahKükürt gidermek bir maddeyi bileşiminde bulunan kükürtten ya da bir sülfürden
arındırmak (dökme demirde bulunan kükürt kireç ferromanganez
Kaynak: Kükürt ( s )Suyun kirli olmasından dolayı onu
arındırmak için uzun zaman gerekiyordu. Bu yüzden alkol çok popülerdi: "Çoğunlukla" (elma şarabı) suyla
Kaynak: Svabya AlpleriBunun yerine müttefik işgaline yardımcı olmak ve Almanya 'yı Nazi ler'den
arındırmak için Birleşik Devletler ordusu tarafından kurulan
Kaynak: Yabancı (öykü)Doğan Bey" takma adını vermiş ve Kilikya Kuva-yi Milliye Kumandanı olarak yöreyi Fransız kuvvetlerinden
arındırmak üzere görevlendirmiştir.
Kaynak: Kemal Doğanhakikatten kaçması demek olduğunu, ruhunu
arındırmak için nefsinin bencil arzu ve tutkularından sıyrılması gerektiğini sürekli vurgulamaktadır.
Kaynak: Bhagavat Gitagündemdedir ABD'nin Kore yarımadasını nükleer silahlardan
arındırmak amacıyla uyguladığı politika songun siyaseti tarafından zora girmektedir.
Kaynak: SongunOrkların hepsi erkektir ve polenlerle bitki gibi doğarlar, bu yüzden bir gezegeni Ork istilasından tamamen
arındırmak çok zordur.
Kaynak: Warhammer 40000