komite anlamı Fr.comité
(I) Alt kurul, encümen, komisyon: § "
Her birinin başında ya bir tek şef veya bir komite bulunur." -Peyami Safa, Din, İnkılap, İrtica, 165. § "
merkezi komiteleri Paris'tedir." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Bir Sürgün, 15. § "
Her biri ellerinde kalem birer sefir-i kebir hanelerinde evrak-ı ihtilaliye birer komite reisi, ceplerinde revolver birer ordu kumandanı oluyorlar." -Sami Paşazade Sezai, Bütün Eserleri III, 78. § "
Nihayet şu hususî komitelerin azaları kimler olduklarını öğrendim." -Ahmet Midhat Efendi, Arnavutlar Solyotlar, 195. § "
O devirde, Trabzon'un en muhkem ve en güzel binası olan Kostaki'nin şatomsu evi başvekillerinin komite merkezi idi." -Ruşen Eşref Ünaydın, C. 13, 56. §
"… özetle Osmanlı ülkesinde kurulmuş olan etkili komitelerin politikadan çekilerek ıslahat işlerinde çalışmalarını esas kurallar göstermektedir." -Ahmet Rasim, Ramazan Sohbetleri, 293. §
"Komitenin sizinle ilgili böyle bir kararı katiyen yok." -Yavuz Bülent Bakiler, Üsküp'ten Kosova'ya, 16. §
" 20 Eylül 1934'te Firdevsi'nin bininci yıldönümünü Moskova'da kutlanırken, kutlama komitesi başkanı: ‘Biz düşünce ve kültür alanında yaratılan en güzel eserleri bir araya getiriyoruz' diyerek Rusya'nın Avrupa ile Asya arasında bir köprü olma arzusunu belirtiyordu." -Cemil Meriç, Kırk Ambar, 44. § "
Avukat Sadık, biraz genç Osmanlılardan biraz ittihat ve terakki komitesinden tutup, son Osmanlı nesillerinin yaşadıklarını başka bir gözle görmüyor mu?" -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 303.