Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü
kont anlamı Fr.comte
1. Roma imparatorunun danışman olarak seçtiği kimse. 2. Derebeylik düzeninde derebeyi. 3. Batılılarda dördüncü derecede bir soyluluk unvanı: § "Kendisini kontlar, dükler derecesinde addederek konağını dahi o mikyas üzere idare eylerdi." -Ahmet Midhat Efendi, Karnaval, 48. §"19. yüzyıl sonu giysileri içinde, kont gibi biri." -Adalet Ağaoğlu, Gece Hayatım, 93. § "Hizmetkârlar ise aşikâre "kont hazretleri" ve birbirlerinin arasında mahremane "hanımın ihtiyarı" diye tesmiye ederlerdi." -Sami Paşazade Sezai, Bütün Eserleri II, 201. § "İmzasının başına bir (Pr.) veya (Ct.) yazmakla zevk ve kanaat eyler, prensler, kontlar hayatına benzer." -Ahmet Rasim, Ramazan Sohbetleri, 244. § "Artık kimsede prens, dük, marki, kont gibi unvanlar olmayacak." -Necip Fazıl Kısakürek, İhtilal, 203. § "…Avrupalı yoksul kont ya da düklerden, eski şatolarını satıp alıp, taş taş Amerika'ya taşıyarak…" -Attila İlhan, Aydınlar Savaşı, 60.