kontrol anlamı Fr.contrôle
1.Bir işin doğru ve usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığını inceleme, denetim, denetleme: § "
Kontrol sayesinde bu kuvvetin kendi fikirleri aleyhinde bir hareketinden çekinmiyorlardı." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Mahur Beste, 86. § "
İşte mesleki heyetlerin bu nevi kontrolü, umum vatandaşların mütehassıslar tarafından uğrayabilecekleri zararlara mani olur." -Ziya Gökalp, Türkçülüğün Esasları, 129. § "
Bu da daha baştan yazarın kontrol altına alınması demeye gelir" -Adalet Ağaoğlu, Sen
türkiye'ninEn Güzel Kazasısın, 63. § "
... bu sevincimin üstüne de hemen kontrolünü koydu." -Peyami Safa, Bir Tereddüdün Romanı, 120. § "
İkisinde de, önceden çizilmiş bir plandan kaçabilecek bütün heyecanları ve his kırıntılarını kontrol altında bulundurmak arzusu besbelli." -Peyami Safa, Yalnızız, 141. § "
... ona mukabil kontrol baş lostromonun elinde bulunacağından..." -Ahmet Midhat Efendi, Haydut Montari, 71. § "
Bu valiyi yine Avrupalılardan müntehap ve İstanbul'da münakit bir komisyonun kontrolü altında bulundurmak." -Sami Paşazade Sezai, Bütün Eserleri III, 26. § "
Başına buyruk, yaptığı işi beğenir, kontrol bilmez." -Ahmet Rasim, Muharrir Bu Ya, 280. § "
İçiyle dışı arasında Tam bir kontrol kurmaya çalışarak bekledi." Necip Fazıl Kısakürek, Aynadaki Yalan, 156. § "
Doktor kontrolünde adım adım diyet…" -Elif Şafak, Mahrem, 22. §
"Bu kez sesi daha kontrollü ve bir hesap sorucudan çok bir haberci tonundaydı." -Buket Uzuner, Uzun Beyaz Bulut (Gelibolu), 52. §
"Bir çocuğun kaskatı kontrollü ve bilgiç olması, çocukluğunun öldürülmüş olduğu konusunda endişe yaratabilir." -Buket Uzuner, Şairler Şehri, 93. §
"Bu şiirin bir ahenk ve müzikalite endişesi, güzellik telakkisi, bütünlük fikri, ilhamı kontrol altında tutan sıkı kaideleri, iç insanı verirken hamlelerini idare eden bir transandantali vardı..." -Cemil Meriç, Kırk Ambar, 84. § "
FKF'nin kontrolünü kaybettik, üniversite gençliği aşırı sola gidiyor…" -Attila İlhan, Aydınlar Savaşı, 107. § "
şimdiye kadar bakanlık her tercümeyi yerli yersiz bir başkasına kontrol ettirmekle mantıksız bir iş işlemiştir." -Nurullah Ataç, Dergilerde Deneme, 141. 2. Bir şeyin gerçeğe ve aslına uygunluğuna bakma: § "
... sıkı bir kontrole tabi tutulduktan sonra..." -Peyami Safa, Sosyalizm-Marksizm-Komünizm, 54. § "
Pasaport kontrolü için kompartımanlara…" -Orhan Pamuk, Cevdet Bey ve Oğulları, 98. § "
Ama, aklın kontrolü altında ve örgütlü olarak." -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 331. 3. Yoklama, arama: § "
Akranlarıyla münasebetlerinde her zaman sıkı bir ahlak ve seviye kontrolüne tabi tutuldu." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Bir Sürgün, 9. 4. Denetçi, kontrolör.