Mahir Osman'ı
konuşturmak için köşeye sıkıştırır.
Mahir Osman compresses the corner to talk.
Kaynak: habervan.comAma görevim buydu o futbolcuyu
konuşturmak zorundaydım.
But it was the duty he had to talk footballer.
Kaynak: hurriyet.com.trOnları
konuşturmak için para verenlere yazık.
Unfortunately those who paid for them to talk.
Kaynak: aksam.com.trBaba Demirören, oğluna statta ve kongrede gösterilen tepkiyle ilgili olarak ise "Onları bağırtmak,
konuşturmak için para verenlere yazık" dedi.
Father Demirören, son of the stadium and the congress as shown in the reaction to "yell them, pity those who paid to talk," he said.
Kaynak: ekoayrinti.comSadece
konuşturmak yetmez, güncel konuyu genişletip yenilikler getiren görüşme yapması da gerekir. Bir Hollywood yıldızıyla görüşmek,
Kaynak: GörüşmeO güne kadar düşünülmemiş olan; kamyon u Taksim 'de durdurup insanları
konuşturmak gibi yenilikler getirdiği pek çok program ın
Kaynak: Orhan BoranPercy Jackson'in dünyasindaki her şeye hakim olmak ve otoriteni
konuşturmak istiyorsan bu kitabı kaçırmamalısın. Melez Dosyaları, sevilen
Kaynak: Percy Jackson & OlimposlularAncak haritayı çiftlikteki köle Abed'e emanet etmiştir ve Hallows bunu anlayarak, onu
konuşturmak için işkence yapmaya başlamıştır.
Kaynak: Define Adasına Dönüş(İkili: iki rahip) Üç kadın peri kadın görünür ve onları
konuşturmak için uğraşır. (Beşli: Papageno, Tamino, üç kadın). Tamino Papageno'ya
Kaynak: Sihirli Flütayakları matkap ile delme,
konuşturmak için tutuklunun arkadşının kafasına sıkma gibi insanlık dışı işkence türlerinin uyguladığını anlatmışlardır.
Kaynak: Mahmud AhmedinejadNamazdan sonra damat, gelinin duvağını alır ve gelini
konuşturmak için üç defa su ister ve her defasında döker daha sonra geline bir takı
Kaynak: Kilkuyu, Tosya