Koordinasyon çalışmasının ardından Karaman, takımı iki gruba ayırdı.
Karaman following the work of co-ordination, the team divided into two groups.
Kaynak: sporx.com İlgili kurumlarla
koordinasyon içinde çözüm üretiyoruz' şeklinde konuştu.
In coordination with relevant organizations to deliver solutions' he said.
Kaynak: timeturk.comBu iki konuyu netleştirdiğimizde ekonomik
koordinasyon kuruluna konuyu taşıyacağım.
Carry the subject matter of these two netleştirdiğimizde economic coordination committee.
Kaynak: habergazete.comKoordinasyon ve adaptasyon süresi yaşaması gerekiyor.
Coordination and adaptation time has to live.
Kaynak: spor.gazetevatan.com Aksiyon oyunu, el göz
koordinasyon u ve tepki süresi gibi fiziksel zorlukları önplana çıkaran bir video oyun türüdür. Türün en bilinen
Kaynak: Aksiyon oyunuAkrobasi geleneksel olarak yerde, ip, tel, bisiklet veya at üstünde yapılan; insan bedeninin denge,
koordinasyon ve kıvraklıkla ilgili tüm
Kaynak: AkrobasiKimya da dişlilik, bir
koordinasyon kompleksi ndeki merkezî metal e bağ kurmuş ligand atomlarının sayısıdır. Çoğu halde, ligandın tek bir
Kaynak: DişlilikSalen, organometalik kimya da ve
koordinasyon kimyasında kullanılan bir bileşiktir. İsmi salisilik aldehit ve etilendiamin
Kaynak: Salen ligandlarıDenge, yalnızca durağan pozisyonlarda değil hareket halinde de aranır ve
koordinasyon ile konsantrasyon eş zamanlı olarak sağlanır.
Kaynak: Meditatif dansFlooroantimonik molekülde, anyon, her ne kadar resmi olarak "
koordinasyon bağı kurmayan" olarak tanımlansa da, hidrojene
koordinasyon bağı
Kaynak: Floroantimonik asit