Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

koordine ne demek?

- 2 sözlük, 2 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

koordine anlamı
sf. Eş güdümlü.

Türkçe - İngilizce

koordine anlamı
sıfat
1) coordinate

"koordine" için örnek kullanımlar

Hemen bu günden yarına bu işleri koordine etmemiz kolay değil.

Now tomorrow, this day is not easy to coordinate this work.

Kaynak: timeturk.com

Ayrıca Merkez'in eğitim programları ve yayınları koordine etmeye devam ediyor.

In addition, the Center continues to coordinate educational programs and publications.

Kaynak: cnnturk.com

Artık özel sektör yatırımları Turizm Bakanlığı tarafından koordine edilecek.

Investments in the private sector will be coordinated by the Ministry of Tourism.

Kaynak: ntvmsnbc.com

Sınır illerimiz ile ilgili çalışmaları koordine edecek yapılandırmayı oluşturabilmek.

Create the configuration will coordinate the work on the border provinces.

Kaynak: haberciniz.biz

Bir film yapımcısı, filmi başlatır, koordine eder, filmin gidişatını izler, bütçesine göre personel dağılımı ve benzeri işleri ayarlar.
Kaynak: Film yapımcısı

Ligand (kimya), koordine kovalent bağ aracılığıyla bir veya daha çok elektronunu bir veya daha çok merkez atom veya iyona veren, atom,
Kaynak: Ligand

22 Mayıs 2001'de Dünya Sağlık Örgütü nün koordine ettiği dokuz yıllık bir yeniden düzenleme süreci sonucunda Dünya Sağlık Asamblesi, "ICF"
Kaynak: İşlevsellik, Yetiyitimi ve Sağlığın Uluslararası Sınıflandırması

Saat işareti, elektronik te, özellikle senkron sayısal devre lerde, devre davranışlarını koordine eden bir metronom gibi kullanılan,
Kaynak: Saat işareti

interneti çalıştırmak değil, aksine, merkezi bir koordinasyon gerektiren teknik, idari ve politika geliştirme görevlerini koordine etmektir.
Kaynak: İnternet Tahsisli Sayılar ve İsimler Kurumu

Bir albüm yapımcısı, albüm çalışmalarını başlatır, koordine eder, gidişatını izler, albümün bütçesine ve albümde sanatını icra edecek
Kaynak: Albüm yapımcısı

bir bütün olarak çalışmasını sağlamak için bireysel hücrelerin davranışlarını koordine eden pek çok sinyal transdüksiyon süreci gerekmektedir.
Kaynak: Sinyal transdüksiyonu

Temel bozukluk, koordine hareketleri düzenleyen beyin bölümlerindendir. Bu bozukluğa yol açan sebep tam bilinmiyorsa idyopatik Parkinson
Kaynak: Parkinson hastalığı

maddesine göre başbakan, bakanların faaliyetlerini koordine etmekle görevlidir. Yetkileri, bakanlar arasında dağıtılmıştır. Mevcut
Kaynak: İtalya Başbakanı

ağası Hurşit Ağa 'nın konağını karargâh olarak kullandı ve Hurşit Ağa'nın 200'den fazla silahlı adamının askeri taktiklerini koordine etti.
Kaynak: Ali Kılıç

Bu fikir, problemlerin çözümünün ufak görev parçalarına bölünmesi ve bunların eş zamanlı olarak koordine edilmesine dayanır.
Kaynak: Paralel hesaplama

Bu nedenle, bu aminoasitin yan zinciri birçok enzim in katalitik bölgesinde ve metaloproteinlerin ligandları koordine eden kısımlarında
Kaynak: Histidin

ilgili çalışmasını da koordine etmekten sorumluydu. 1 Mayıs 2009 itibariyle yapılan kabine değişikliği sonucu bakanlar kurulundan ayrılmıştır.
Kaynak: Nazım Ekren

Teoride, bir Gauleiter, sadece bölgesel Nazi parti olaylarını koordine etmeye hizmet eden ve yerel hükümete hizmet eden Nazi partisinin
Kaynak: Gauleiter

Yakın Kelimeler

Google Reklamları

(Tahmin etmek için bir harf girin)