Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

kordon ne demek?

 - 7 sözlük, 10 sonuç.

BSTS / Ağaçişleri Terimleri Sözlüğü

kordon anlamı Osm. kordon
1- Genellikle ipek ya da pamuk ipliğinden hazırlanmış, çok büklümlü kalın sicim. Döşemede dikiş yerlerini örtmek için kullanılır. 2- Ağaç kenarlarına açılan girinti çıkıntılar.

BSTS / Güzel Sanatlar Terimleri Sözlüğü

kordon anlamı İng. stringcourse Alm. Mauerband Fr. cordon
(Mimarlık) Bir yapının dış yüzünde, kat düzeylerini gösteren silmelerin her biri.

Güncel Türkçe Sözlük

kordon anlamı
is. 1. Genellikle ipekten yapılmış kalın ip: Yaver kordonu. 2. Saat, madalyon vb.ni asmaya yarayan ince zincir: "Bize defineden pay çıkaracak derken bütün urbamızı, saat kordonumuzu, para cüzdanımızı, yeni potinlerimizi üste verdik." -H. R. Gürpınar. 3. İnce tellerden örülen ve özellikle ütü, ızgara vb. ev araçlarında kullanılan elektrik kablosu. 4. İnce uzun sıralar durumunda yapılmış oymalı duvar veya mobilya süsü. 5. Teneke ve çinkodan yapılan eşyaların üstüne süs yapmak için kullanılan araç. 6. Bir yere girip çıkmayı denetim Altına almak için görevlilerden oluşturulan dizi: Polis kordonu. Kordonu kaldırmak. 7. Kıyı şeridi. 8. tıp Hamilelik döneminde anne ile bebeği arasında beslenmeyi sağlayan ince boru. 9. coğ. Kabaran denizin kumsalda bıraktığı döküntü katmanı.

Türkçe - İngilizce

kordon anlamı
isim
1) cord
2) lanyard
3) cordon
4) string
5) funicle
6) funiculus

Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü

kordon anlamı Fr.cordon
1.Çoğu ipekten yapılmış kalın ip: § "Sonra gitti perdelerin kordonlarını kesti." -Nazım Hikmet Ran, Yeşil Elmalar, 102. 2. Saat veya madalyon gibi şeyleri asmaya yarayan çoğunlukla ince zincir: § "... üzerinde dört parmak bir altın kordon bile görülemeyip, her hâli sade ve fakat tavrında görülen ulüvv-i cenab pek fevkalade idi." -Ahmet Midhat Efendi, Hasan Mellâh Yahut Sır İçinde Esrar, 31. § "Gözde gözlük, elde eldiven ve bostan, yelek ilikleriyle cepleri arasında altın kordon, boyun bağı üzerinde nohut kadar incili iğne ve son moda elbise, filanla, pek de süslü bir adamdı." -Ahmet Midhat Efendi, Müşahedat, 28. § "Yengemin kordon parasından kurtulmak için bulduğu çare idi!" -Ahmet Hamdi Tanpınar, Saatleri ayarlama Enstitüsü, 23. § "Yeleğinden saat kordonunun bir ucunu çıkardı, sallayarak devam etti." -Peyami Safa, Canan, 75. § "Kordonunu, palaskasını düzeltir." -Ruşen Eşref Ünaydın, Hatıralar I, 186. § "Yuvarlak karnının üstünde kalın bir saat kordonuna takılı iki yüzlü bir madalyon her kımıldanışında kah sağa, kah sola çevriliyor." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Bir Sürgün, 33. § "... bellerinde kuşak, bazılarında sarkıtma, boyundan atma, sürgülü gümüş kordon saat bulunur." -Ahmet Rasim, Muharrir Bu Ya, 298. 3. İnce tellerden yapılan ve özellikle ev araçlarında kullanılan elektrik iletkeni: § "Kendini, mutlu mutlu telefonun kordonuyla oynarken yakalıyor…" -Adalet Ağaoğlu, Dar Zamanlar-3 Hayır, 70. 4. İnce uzun sıralar durumunda yapılmış oymalı duvar veya mobilya süsü. 5. Teneke ve çinkodan yapılan eşyaların üstüne süs yapmak için kullanılan araç. 6. Bir yere girip çıkmayı denetim altına almak için görevlilerden oluşturulan dizi: § "Bahçenin jandarma kordonu altında olmasına rağmen, duvarlardan aşan ayaktakımı da başka bir mesele." -Reşat Nuri Güntekin, Eski Hastalık, 51. § "Askeri kordon içindeki meclisin hâline bakılarak şöyle haykırılıyor..." -Necip Fazıl Kısakürek, İhtilal, 167. 7. Kabaran denizin kumsalda bıraktığı döküntü katmanı.
kordon anlamı Fr.cordon
1. Genellikle ipekten yapılmış kalın ip. 2. Saat, madalyon vb.ni asmaya yarayan ince zincir. 3. İnce tellerden örülen ve özellikle ütü, ızgara vb. ev araçlarında kullanılan elektrik kablosu. 4. İnce uzun sıralar durumunda yapılmış oymalı duvar veya mobilya süsü. 5. Teneke ve çinkodan yapılan eşyaların üstüne süs yapmak için kullanılan araç. 6. Bir yere girip çıkmayı denetim Altına almak için görevlilerden oluşturulan dizi. 7. Kıyı şeridi. 8. tıp (***) Hamilelik döneminde anne ile bebeği arasında beslenmeyi sağlayan ince boru. 9. coğrafya Kabaran denizin kumsalda bıraktığı döküntü katmanı. 10. Bağlantı: "… türkiye'yi petrolle Rusya arasındaki sağlık kordonu için…"-Attila İlhan, Batının Deli Gömleği, 229.

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

kordon anlamı
1. Marangoz avadanlığına vurulan süs. 2. Teneke ve çinkodan yapılan eşyaların üstüne süs yapmak için kullanılan araç.
kordon anlamı
(< Fr. cordon) kordon
kordon anlamı
Süs aleti olarak Altın zincir

Urfa

Yerleşim Birimleri Sözlüğü

Kordon anlamı
Manisa ili, Salihli ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

"kordon" için örnek kullanımlar

Kordon'da, Cumhuriyet Meydanı ile Gündoğdu Meydanı arasında yapıldı.
Cord ', it was of Gündoğdu Square and Republic Square.
Kaynak: yeniasir.com.tr
Meteor parçasının çarptığı alan kordon altına alındı.
Were cordoned off with a piece of meteor strikes.
Kaynak: turkish.ruvr.ru
Çiğdem, boyoz, Kordon demekle İzmir karın doyurmuyor.
Crocus, boyoz, saying, Izmir Kordon not fill the abdomen.
Kaynak: yeniasir.com.tr
İzmir'in önemli çekim merkezlerinden biri olan Kordon'a akın eden taraftarlar çeyrek final coşkusunu doyasıya kutladı.
One of the major centers of attraction in Izmir Kordon to Dragos, who flock to the enthusiasm of the fans celebrated the quarter-finals.
Kaynak: skytv.com.tr
Babiş (babiche), ham deri ya da tendon dan yapılan kordon ya da şerit halinde Kızılderililer tarafından bağlama ipi olarak kullanılan
Kaynak: Babiche
Omfalosel, gebeliğin erken dönemlerinde, bebek gelişimin normal bir parçası olarak "yer sıkıntısı sebebiyle" kordon içine yerleşen
Kaynak: Omfalosel
Cordon bleu (kordon blö) ya da Schnitzel (şinitsel) peynir ve salam ile doldurulmuş dana etinden yapılan bir fransız yemeğidir.
Kaynak: Cordon bleu
ve bundan sonra fibröz (bağdokusu) bir kordon şeklindeki filum terminale denen kısımla devam eden merkezi sinir sisteminin önemli bir parçası.
Kaynak: Omurga
Aynı zamanda da akşamları insanların yürüyüş yaptığı kordon boyudur. Burgaz arkası daha çok yazlık evlerin olduğu kesimdir. Bodrum ise
Kaynak: Karaburun
Ordu-Samsun devlet karayolu üzerinde Vona tabii liman koyunda kordon tepesi eteğinde kurulmuştur. Kuzeyinde Karadeniz, doğusunda Ordu,
Kaynak: Perşembe, Ordu
Çalgı ağır olduğundan dolayı çalıcının boynuna takılan bir kordon ile desteklenir. İngiliz kornosu aktarımlı bir çalgıdır. Yani, yazılan
Kaynak: İngiliz kornosu
Gotnik sanatın mimarideki izleri genellikle yapılardaki kordon, sütun gibi birimlerde görülür. Özellikleri: Gotik sanatının mimarları,
Kaynak: Gotik sanat (heykel)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.