körelmek anlamı
(nsz) 1. Keskinliğini yitirmek: Bıçak köreldi. 2. Suyu çekilmek: Kuyu köreldi. 3. Ateş veya ışık sönecek duruma gelmek. 4. mec. Değer, önem veya yeteneğini yitirmek. 5. mec. Soyu tükenmek: Bu aile köreldi. 6. biy. Bir organ beslenemeyerek küçülmek, dumura uğramak.

körelmek anlamı
Körleşmek, sönmeğe yüz tutmak, eski şenliğini kaybetmek

körelmek anlamı
fiil
1) atrophy
2) rust
3) become blunt

körelmek anlamı
Ateş ya da ışık yavaş yavaş sönmeye yüz tutmak.

Bağıllı *Gelendost -Isparta
Yukarıseyit *Çal, Oğuz *Acıpayam, Söğüt, Honaz -Denizli
Eymir *Bozdoğan -Aydın
Tokat -Eskişehir
*Akyazı -Sakarya
*Kandıra -Kocaeli
*Merzifon -Amasya
Amik ovası Türkmenleri *Reyhanlı, *Antakya -Hatay
Hacıilyas *Koyulhisar -Sivas
-Kırşehir
Bahçeli *Bor -Niğde
*Anamur, *Mut ve köyleri -İçel
*Milas, Yerkesik -Muğla
*Lüleburgaz -Kırklareli

körelmek anlamı
Bıçak, balta gibi şeylerin ağızlan kesmez olmak, körlenmek.

Oğuz *Acıpayam -Denizli
Sürez *Bozdoğan -Aydın
Tokat -Eskişehir
*Düzce -Bolu
*Akyazı -Sakarya
*Kandıra -Kocaeli
*Merzifon ve köyleri -Amasya
Bayadı -Ordu
Amik ovası Türkmenleri *Reyhanlı, *Antakya -Hatay
Hacıilyas *Koyulhisar -Sivas
-Kırşehir
*Bor -Niğde
*Ermenek -Konya
*Mut ve köyleri -İçel
*Milas -Muğla
*Lüleburgaz -Kırklareli
*Saray -Tekirdağ

körelmek anlamı
Kaynak, suyu azalarak kurumaya yüz tutmak.

Tokat -Eskişehir
*Bor -Niğde
*Lüleburgaz -Kırklareli

körelmek anlamı
Herhangi bir şey çekilip büzülmek, azalmak, tükenmeğe yüz tutmak.

Tokat -Eskişehir
*Düzce -Bolu
*Bor -Niğde
*Ermenek -Konya
*Milas -Muğla

körelmek anlamı
Konuşurken sıkılmak, bozulmak.

Bahçeli *Bor -Niğde