kukla anlamı İng. puppet Alm. Puppe Fr.marionette
Kimi kez parmaklara takılarak, kimi kez de iplerle ya da değneklerle oynatılan gösteri bebeklerine verilen ad.

kukla anlamı
is. 1. Hareketli yerleri iplikle sanatçının parmaklarına bağlanarak veya eldiven gibi bir kesiti kullanarak bir perdenin üzerinden oynatılan, bez, karton vb. hafif nesnelerden yapılmış insan ve hayvan figürleri: "Salıncağın üzerindeki kızlar, iki zarif kukla gibi fıldır fıldır dönüyorlardı." -O. C. Kaygılı. 2. Ayakları olmayan, alttan içine el sokularak oynatılan çeşitli nesnelerden yapılmış bebek. 3. Bu bebeklerle oynatılan oyun. 4. mec. Başkasının etkisinde olan, onun isteklerine göre davranan (kimse).

kukla anlamı
sıfat
1) dummy
isim
1) puppet
2) dummy
3) doll
4) marionette
5) figurehead
6) dolly
7) poppet
8) dupe
9) putty

kukla anlamı Rum.koukla
1. Hareketli yerleri iplikle sanatçının parmaklarına bağlanarak veya eldiven benzeri bir kesiti kullanarak, bir perdenin üzerinden oynatılan, bez ve karton gibi hafif nesnelerden yapılmış bebek: § "Bunun neticesi bir tabiilik ve samimilik ki aktör ve kukla garplı erkeğinde artık hiç bulunmaz bir hasse olmaya başlamıştır." -Peyami Safa, Bir Akşamdı, 187. § "Fakat Paris'te Şanzelize caddesindeki çocuk tiyatrolarında oynayan az çok tekemmül etmiş kuklaları andırır." -Ruşen Eşref Ünaydın, Diyorlar Ki, 212. § "Biraz sonra gördü ki ocağın bacası içinden iki karış kadar boylu âdeta kuklaya benzer bir herif aşağıya inip kendisine doğru bakıyor." -Ahmet Midhat Efendi, Cinli Han, 50. § "Kendini herkesten üstün görüşü, onu gülünç bir kukla hâline sokmuştu." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Gençlik ve Edebiyat Hatıraları, 91. § "Bir kukla oyunu seyrettiğini sanmaktadır." -Adalet Ağaoğlu, Toplu Oyunlar: II. Sınır, 223. 2. Ayakları olmayan, alttan içine el sokularak oynatılan çeşitli nesnelerden yapılmış bebek: § "Kendi kendime icat ettiğim bu kukla ile oynamak istedim." -Peyami Safa, Bir Tereddüdün Romanı, 49. 3. Bu bebeklerle oynatılan oyun. 4. mec. Kendi istek ve kararıyla iş görmeyip başkasının etkisinde olan kimse: § "... ve kukla hükûmetlerinin tanklarına, tayyarelerine, makinalı tüfeklerine baş kaldıracak." -Peyami Safa, Sosyalizm-Marksizm-Komünizm, 119. § "Bütün bu hesapsız ve anlayışsız gidişin haşmetli kuklası Padişahta, aynıyla İmparatorluğuna eşi kadın ve içki elinde bitik…" -Necip Fazıl Kısakürek, Sultan Vahidüddin, 19.

kukla anlamı
Kuka, yumak.

*Gerze -Sinop