Öfke kontrolüyle ilgili bir sıkıntım yok; ben
kum torbası mıyım.
Anger is not worried about control, and I'm punching bag.
Kaynak: sabah.com.trKriket sahası, içinde dikdörtgen
kum alanı olan oval bir sahadır.
Cricket pitch, an oval is an area, which is in the area of a rectangle of sand.
Kaynak: gazetea24.comvirajda
kum havuzuna girdi ve direkt olarak lastik bariyerlere çarparak durabildi.
sandbox curve by multiplying the input and can stand directly to the tire barrier.
Kaynak: turkiyef1.comIsıtma sisteminin düzenlenmesinin ardından zemine
kum serilerek alt yapı tamamlandı.
Regulation of the heating system, then sand the floor by laying the infrastructure has been completed.
Kaynak: skorer.milliyet.com.trKum gazı ya da geçirimsiz
kum kazı, sıkıştırılmış gaz, sıkışmış gaz, sıkışmış doğal gaz, geçirgenliği az olan sıkı kumtaşı içerisinde
Kaynak: Kum gazı Kum saatleri içinde
kum olan, altı üstü geniş, beli ince, eşit miktarda bir sıvının ya da çok ince taneli bir katının bir delikten
Kaynak: Kum saati Kum sanatı, ışıkla aydınlatılan bir masada
kum la yapılan resim sanatı. Bu sanatla uğraşanlara
kum ressamı denir.
Kum gösterileri genellikle
Kaynak: Kum sanatı Kum kırlangıcı (Riparia riparia), kırlangıçgiller (Hirundinidae) familyasından bir kırlangıç türüdür. cm uzunluğundaki
kum kırlangıcı, ev
Kaynak: Kum kırlangıcı Büyük
kum kuşu (Calidris canutus), çullukgiller (Scolopacidae) familya sından bir kumkuşu tür ü. Erişkin kuşlar 23–26 cm büyüklüğünde, 47–
Kaynak: Büyük kum kuşu