kumandan anlamı Fr.commandent
Komutan, asker başı: § "
Bir kumandan gibi, karısı yattığı yerden kızlarının birçok eksikleri olduğunu söyledi." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Mahur Beste, 62. § "
Bu doğal kumandanlardan biri, bir akına karar verdimi, üzerinde ufak bir bayrak bulunan mızrağını otağın önüne diker ve bütün iyi Müslümanları Hazreti Nebi adına sancağı altına çağırır." -Ziya Gökalp, Türk Uygarlığı Tarihi, 131. § "
Tepe de büyük kumandanımızın güzel evlerini koruyan erlerin caddeye çevrilmiş…" -Adalet Ağaoğlu, Bir Düğün Gecesi, 239. § "
Bir küçük kasabada bir kumandan evinin ne kadar çok gelip gideni olduğunu bilirsiniz." -
Reşat Nuri Güntekin, Eski Hastalık, 89. § "
Evvela kumandanı görmek lazım." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Bir Sürgün, 13. § "
Karadağ'ın münhezim ve münadim ordularının kumandanlarının kim olduğunu bilmiyorum." -Sami Paşazade Sezai, Bütün Eserleri II, 106. § "
Orduda yalnız bir kumandan olmaz ya." -Ahmet Midhat Efendi, Henüz 17 Yaşında, 55. § "
Üniformalı kumandan orada dururken, onu aşan bir girginlik göstermek istemediğinden mi?" -Ruşen Eşref Ünaydın, Hatıralar III, 27. §
"Bir jandarma karakol kumandanının odası gibi bir şey…" -Necip Fazıl Kısakürek, Cinnet Mustatili, 18. §
"Bizim Maoriler'in iri-yarı, güçlü-kuvvetli bedenlerinden hiç beklenmeyen rahatına fazla düşkün, yufka yürekli tabiatları da İngiliz kumandanları şaşkınlığına uğrattı." -Buket Uzuner, Uzun Beyaz Bulut (Gelibolu), 86.