Bu şirket belirli vadelerle
kupon ödemesi yapıyor.
This company is doing a certain maturity of coupon payments.
Kaynak: sabah.com.trHaberde bu yeni sistem ile tüketiciler
kupon biriktirip mağazaların indirimlerinden de yararlanabilecekler.
The report of this new system, and consumers will benefit from the discounts coupons stores accumulate.
Kaynak: sonhaber.nlMurat Ş.'nin peşine düşen polis, Murat Ş.'yi iddia bayisinde 40 bin lira değerinde
kupon yaparken yakaladı.
S. Murat. 'Pursuit of the police, Murat S..' Claim to exceed 40 thousand pounds worth of dealer caught doing coupons.
Kaynak: sabah.com.trGroupon (grup ve
kupon sözcüklerinin birleşiminden türetilmiştir) yerel ve uluslararası pek çok firmada kullanılmak üzere indirim kuponları
Kaynak: GrouponA: Son
kupon ödeme tarihinden valör gününe kadar geçen gün sayısı E:
Kupon ödeme dönemi içindeki gün sayısı CPN:
Kupon faiz oranı M: Bir
Kaynak: EurobondDaha sonra,
kupon üzerinde bu maçın kesin sonucu Maç Sonucu alanına 1, 0 , 2 cinsinden işaretlenir. 1: Ev sahibi takımın galibiyeti 0:
Kaynak: İddaaçekmek, alışveriş için
kupon elde etmek, ofis dökümanlarına ulaşmak, harita dan yol tarifi almak ve daha birçok şey için kullanabilmektedirler.
Kaynak: Mobil içerikAna Britannica, geçmişte fasiküller veya ciltler halinde, bazı gazete ler tarafından toplanan
kupon lar karşılığında verilmiştir.
Kaynak: AnaBritannicaÜzerinde bulunan
kupon ve/veya anapara vadesi geldiğinde borçlu olan şirketin borçlarını ödemesi esasına dayanan bu menkul değerler,
Kaynak: Tahvil25 ve 10 cent lik pul (
kupon) seçenekleri vardı ve faiz verildi. Bazı durumlarda biriktirilen pulu savaş bonosu na çevirilebilirdi.
Kaynak: Savaş yardım pulurüçhan hakkı kullanma süresi içinde sözkonusu hisse senedi üzerinde bulunan yeni pay alma
kupon unun alınıp satılabilmesi için açılan pazar dır.
Kaynak: Rüçhan hakkı pazarıNiyazi hergün minübüste
kupon yaparak kendini sınar fakat kuponu yatırmaz. At yarışlarını izlemeye giden Niyazi tüm atları yine bilir.
Kaynak: Atla Gel Şaban