Güncel Türkçe Sözlük
kurumak anlamı
(nsz) 1. Islaklığını, nemini yitirerek kuru duruma gelmek: "Çıplak dallarda henüz kuruyamayan su damlaları parlak, mavi birer boncuk gibi parlıyordu." -H. E. Adıvar. 2. Bitki, suyu çekilip cansız duruma gelmek. 3. Akarsu, göl vb.nin suyu kalmamak: "Kurumuş dere gibi taşlık bir yerden geçtik." -H. R. Gürpınar. 4. Bazı nesneler yumuşaklığını yitirmek, sertleşmek: "Darı ve mısır yemekten bağırsakları kurumuştu." -R. H. Karay. 5. mec. Cılızlaşmak, sıskalaşmak, zayıflamak: "Karısı hırçınlıktan kurumuş bir kadın." -M. Ş. Esendal.