kül ne demek?
- 6 sözlük, 7 sonuç.BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
kül anlamı Osm. rımad' Fr.cendre
(jeoloji)
(jeoloji)
BSTS / Su Ürünleri Terimleri Sözlüğü
kül anlamı İng. ash
Organik maddelerin Tamamen yanması sonucu artakalan inorganik kısım.
Organik maddelerin Tamamen yanması sonucu artakalan inorganik kısım.
Divanü Lügati't-Türk
kül anlamı
kül
kül
Güncel Türkçe Sözlük
kül anlamı
(I) is. Yanan şeylerden artakalan toz madde: "Ocağın külleri üstünde duran tenceredeki fasulyeyi bitirdiler." -M. Ş. Esendal.
(I) is. Yanan şeylerden artakalan toz madde: "Ocağın külleri üstünde duran tenceredeki fasulyeyi bitirdiler." -M. Ş. Esendal.
kül, -llü anlamı
(II) is. esk. Bütün, tüm: "Bir asırdan beri şiirimizi bir kül olarak göz önüne getirince bu misal canlanmaz mı?" -Y. K. Beyatlı.
(II) is. esk. Bütün, tüm: "Bir asırdan beri şiirimizi bir kül olarak göz önüne getirince bu misal canlanmaz mı?" -Y. K. Beyatlı.
Türkçe - İngilizce
kül anlamı
isim
1) ash
2) ashes
3) cinder
4) cinders
isim
1) ash
2) ashes
3) cinder
4) cinders
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
kül anlamı
< ET kül: kül. || kül töken: karım; eşim; hanımım || kündeki külli çöreyh: alışılmış olan şey
< ET kül: kül. || kül töken: karım; eşim; hanımım || kündeki külli çöreyh: alışılmış olan şey
kül eş anlamlısı
bütün
sf. 1. Eksiksiz, tam: "Size bütün bir kış için kuru ot temin edecek." -N. Hikmet. 2. Çok sayıdaki varlık ve nesnelerin hepsi: "Bütün civar köylerde onu sevmeyen yoktu." -Y. K. Karaosmanoğlu. 3. Bozuk olmayan (para): Bütün para. 4. Parçalanmamış. 5. is. Birlik, tamlık: "Şiirde bir bütünün lüzumuna inananlar bile mısralar arasında birtakım aralıklar kabul eder." -O. V. Kanık.
sf. 1. Eksiksiz, tam: "Size bütün bir kış için kuru ot temin edecek." -N. Hikmet. 2. Çok sayıdaki varlık ve nesnelerin hepsi: "Bütün civar köylerde onu sevmeyen yoktu." -Y. K. Karaosmanoğlu. 3. Bozuk olmayan (para): Bütün para. 4. Parçalanmamış. 5. is. Birlik, tamlık: "Şiirde bir bütünün lüzumuna inananlar bile mısralar arasında birtakım aralıklar kabul eder." -O. V. Kanık.
tüm
(I) is. 1. Bir şeyin bütünü, tamamı, hepsi: Parasının tümünü kaybetti. 2. sf. Yarım olmayan, bütün, eksiksiz.
(I) is. 1. Bir şeyin bütünü, tamamı, hepsi: Parasının tümünü kaybetti. 2. sf. Yarım olmayan, bütün, eksiksiz.
tüm
(II) is. hlk. Tümsek.
(II) is. hlk. Tümsek.
"kül" için örnek kullanımlar
Dışarıda 'yandık, bittik, kül olduk' demekle savaş kazanılmıyor.
The outside 'jig,'re done, we have ash' is gained by saying the war.
Kaynak: sporx.comGüçlükle söndürülen yangında 30 hektar ormanlık alan kül oldu.
Difficulty in the wooded area of 30 hectares was destroyed in the fire is extinguished.
Kaynak: trt.net.trFlorasan lambalar, ampul, kül tablası, anahtarlık özellike bunlara dikkat.
Fluorescent lamps, light bulbs, ashtrays, key attention to them particularly throughout.
Kaynak: hurriyet.com.trLee, 1995'te çektiği Jane Austen uyarlaması Kül ve Ateş filmiyle ün kazandı.
Lee, Ash and Fire 1995 film adaptation of Jane Austen rose to fame led.
Kaynak: amerikaninsesi.comStratovolkan, pek çok sertleşmiş lav , tüf ve kül tabakasından oluşmuş, yüksek, konik biçimli bir volkan dır. Bu volkanlar dik
Kaynak: Stratovolkan
Kaynak: Stratovolkan
Bentonit, aluminyum ve magnezyum ca zengin volkan ik kül , tüf ve lav ların kimya sal ayrışması ile veya bozulmasıyla oluşmuş çok küçük
Kaynak: Bentonit
Kaynak: Bentonit
Şeritli engerek (Vipera xanthina), engerekgiller (Viperidae) familyasından sırt bölgesi genel olarak kül renginde ya da grimsi kahverengi
Kaynak: Şeritli engerek
Kaynak: Şeritli engerek
Ağrı engereği (Vipera raddei), engerekgiller (Viperidae) familyasından sırt bölgesi genel olarak kül renginde ya da grimsi kahverenkte
Kaynak: Ağrı engereği
Kaynak: Ağrı engereği
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
