Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

külfet ne demek?

 - 4 sözlük, 5 sonuç.

BSTS / Medeni Hukuk Terimleri Sözlüğü

külfet anlamı
yük. ~ i isbât: tanıt yükü.

Güncel Türkçe Sözlük

külfet anlamı
is. 1. Sıkıntı, zorluk: "Dört defa gezdiği bu yeri tekrar görmek, artık onun için bir külfet." -R. H. Karay. 2. Büyük masraf: "Beni külfete sokma, şimdi ben yokluktayım." -A. Kabaklı.

Türkçe - İngilizce

külfet anlamı
isim
1) task
2) inconvenience
3) tax
4) trouble
5) onerousness
6) difficulty

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

külfet anlamı
1. Çokluk, kalabalık : Çok külfetlendik. 2. Evdeki kişiler.
külfet anlamı
Aile fertleri, bakınız» kiflet

külfet eş anlamlısı

sıkıntı
is. 1. İşsizlik, tekdüzelik, bezginlik vb. sebeplerden doğan ruhsal yorgunluk, cefa, eziyet: "İçinin sıkıntısını mümkün mertebe gizlemeye çalışarak, dereden tepeden konuşarak oyalandı." -P. Safa. 2. Bir bozukluğun, karışıklığın sebep olduğu etkili ve sürekli yorgunluk, mihnet: "Sıkıntı ve ızdırapla sağa sola döndüm." -A. Gündüz. 3. Yokluk ve parasızlığın yol açtığı geçim darlığı: "İhtiyarın bir para sıkıntısı içinde olduğunu o söylemeden ben keşfetmiştim." -S. F. Abasıyanık. 4. Bulunmama durumu: "Yüklü servetini cömertçe harcamaması nedeniyle piyasada para sıkıntısı baş gösterdi." -İ. O. Anar. 5. mec. Sorun, mesele, sendrom, problem: "Atatürk öldüğü zaman Türkiye'nin ufak tefek sıkıntılar dışında hiçbir büyük problemi yoktu." -B. Felek.
zorluk
is. Sıkıntı veya güçlükle yapılma durumu, zor olma, güçlük, zahmet: "Seyfi, zorluk karşısında kalırsa birini yakalayıp silah atmadan buraya dönecek." -S. Kocagöz.

"külfet" için örnek kullanımlar

Nimet külfet dengesinin mutlaka temin edilmesi lazım.
He needs to be in order to have the balance of burden blessing.
Kaynak: haberler.com
Bize baya bir külfet getiren bir düzenleme yaptık.
An arrangement which made ​​us quite the burden.
Kaynak: haberx.com
Ve bu külfet masum halkın üzerine yüklenmiştir.
And this burden is installed on innocent people.
Kaynak: haber10.com
90 dakika uygulaması bize külfet olmadı.
A 90-minute application did not burden us.
Kaynak: gercekgundem.com
iki devlet de birbirine karşı silahlanmış, bu sonuç her iki devlet için de hem ekonomik hem de askerî bakımdan büyük bir külfet yaratmıştır.
Kaynak: Güvenlik ikilemi
Dolayısıyla telefon şebekesini kullanım süresi artmakta, kişiye ekstra maddi bir külfet getirmektedir. Kullanıcıların SPAM'ın yarattığı
Kaynak: Yığın mesaj
Köyde yaylım alanı çok sınırlıdır, dolayısıyla bu da ek bir külfet getirmekte üreticilerimize. Haliyle hayvan sayısının çoğalmasına da
Kaynak: Bozbuğa, Çorum
Korunma (Profilaksi) : Bu büyük maddi külfet getirmektedir. Ayrıca lezzet kültürüne aşırı riayet gösterilerek yapılan,kaynatılmamış sütlerle
Kaynak: Bruselloz
Altyapı bilgileri: Bu da köy halkına ayrı bir külfet getirmektedir. Kanalizasyon şebekesi, köyün yerleşim alanının engebeli ve 500 dönüm
Kaynak: Koçhisar, Alaca
Fakat suyun sondajla çıkarılması köylüye ekonomik külfet getirdiği köylülerden tarafından ifade edilmektedir. Bu konuda devletten çözüm
Kaynak: Çamköy, Çamlıdere
köyde genç nüfusun az olması ve sondaj maliyetlerinin bayağı bir külfet getirmesi nedeniyle bir birliktelik sağlanarak sondaj açılamamıştır.
Kaynak: Nüzhetiye, İznik
Algılayıcılar, öngörücülere külfet olan uzun geçmişleri de emerek tüm zamanların en etkili tek parça öngörücüsü olarak geleceğin
Kaynak: Dallanma öngörüsü
oynamazken Peygamberler kitabında ise bunun aksi söz konusudur. Yeşaya kitabı nda "uzak diyar" olarak görülen Babil'den "külfet" olarak bahsedilir.
Kaynak: Irak'taki Yahudilerin tarihi
Bu ani ölüm sonrasında kiralanan konser salonunun dokuz ay boyunca boş kalması gündeme gelmiş ve AEG Live 300.000.000$ külfet altına
Kaynak: This Is It (konser)
Bu uygulama ise cenazeden dolayı zaten meşgul ve mükedder olan cenaze evine ayrı bir külfet oluşturmaktadır. Yine cenaze defnin-den sonra
Kaynak: Beldibi, Kaş

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.