yığılmak (nsz) 1. Yığma işine konu olmak veya yığma işi yapılmak:
"Yarım saate varmadan evdeki bütün çarşaflar, pikeler, yorganlar, yastıklar salonun ortasına yığılmış oluyordu." -E. Şafak. 2. Çok sayıda birikmek, toplanmak:
"Bütün köşk kapının önüne yığıldı." -A. Gündüz. 3. Düşmek, yıkılmak, kendini tutamayıp çökmek:
"Boğazını yırtan hıçkırıklarla paşanın ayaklarına yığıldı." -H. E. Adıvar.