kümes anlamı Fr. basse-cour
(tarım)

kümes anlamı
is. 1. Tavuk, hindi vb. evcil hayvanların barınmasına yarayan kapalı yer: "Ne kümeste tavuk bırakırmış ne ahırda hayvan ne de ağılda koyun..." -H. R. Gürpınar. 2. mec. Ufak ev: Biriktirdiğimiz para ile bir kümes edindik.

kümes anlamı
isim
1) coop
2) cote
3) hencoop
4) hut
5) hutch
6) cot
7) fowl run
8) pen

kümes anlamı Rum.kumasi
1. Tavuk, hindi gibi evcil hayvanların barınmasına yarayan kapalı yer: § "... Hristo Dandorov isminde bir reisi kendi hanesi yanındaki bir viran kümes içinde muhtefi bulunca, çıldırmışçasına bir cüretle üzerine hücum ederek herifi delik deşik etmiş." -Ahmet Midhat Efendi, Arnavutlar Solyotlar, 222. § "Bir horozun tavuklara böbürlenmesi gibi, kümes mahlukatının sesleri mevcut." -Ruşen Eşref Ünaydın, Bütün Eserleri, 31. "Kümesin kapısını kim açıvermiş öyle?" -Adalet Ağaoğlu, Toplu Oyunlar-Kendini Yazan Şarkı, 380. § "Saatler ilerledi, yavaş yavaş koyunlar, inekler ahırlarına, tavuklar horozlar kümeslerine, çocuklar evlerine döndüler." -Buket Uzuner, Uzun Beyaz Bulut (Gelibolu), 46. § "gazeteler, polisin yine Beyoğlu tarafında ruhsatsız bir randevuevini basarak kümes, tavan arası gibi yerlerden kaçak zampara, vesikasız kadınlar çıkardığını yazıyorlardı." -Ahmet Rasim, Muharrir Bu Ya, 405. 2. mec. Ufak ev: § "Bu fena kümeste canım sıkılıyor." -Ahmet Midhat Efendi, Zeyli Hasan Mellâh Yahut Sır İçinde Esrar, 33.

kümes anlamı
Arı peteği.

-Trabzon