Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

artırmak ne demek?

 - 3 sözlük, 5 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

artırmak anlamı
(-i) 1. Artmasını sağlamak, çoğaltmak. 2. Bir malı başka alıcıların verdiği fiyattan daha yüksek bir fiyatla almak istemek. 3. Tutumlu davranıp biriktirmek, tasarruf etmek. 4. mec. Herhangi bir davranışta ileri gitmek: Sen edepsizliği adamakıllı artırdın.

Türkçe - İngilizce

artırmak anlamı
fiil
1) increase
2) improve
3) enhance
4) boost
5) raise
6) augment
7) up
8) add
9) heighten
10) gain
11) upgrade
12) outbid
13) step up
14) amplify
15) deepen
16) build up
17) escalate
18) save
19) scale up
20) overbid
21) exalt
22) run up
23) put up
24) bid up
25) economize
26) aggrandize
27) fade up
28) work up
29) whip up
30) swell up
31) swell out
32) screw up
33) put on
34) boom
35) bump up
36) compound
37) eke out
38) send up

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

artırmak anlamı
Varlıklı duruma gelmek.

Dereçine *Sultandağı Afyon

artırmak anlamı
Azmak, azıtmak: O da artırdı gali.

Dereçine *Sultandağı Afyon

artırmak anlamı
Artırmak || arturmak

Erzurum

artırmak eş anlamlısı

çoğaltmak
(-i) 1. Miktarını, sayısını, ölçüsünü artırmak: "Şüphe yok ki ölçüsüz bir para israfı bu borçları daha çoğaltacak, hiç azaltmayacaktı." -P. Safa. 2. Çoğaltma makinesi kullanılarak sayısını artırmak, teksir etmek.

"artırmak" için örnek kullanımlar

Türkiye Hindistan ile ticareti artırmak için uçak seferlerini artırıyor.
Flight options to improve Turkey's trade with India is increasing.
Kaynak: timeturk.com
düşen satışları artırmak için apple beats in havasından yararlanak istıyor.
Want to increase sales benefited from the falling apple beats in the air.
Kaynak: chip.com.tr
Bunların sayısını daha da artırmak tanıtıma bağlı.
Due to further increase the number of their introduction.
Kaynak: haber3.com
Bakan Yılmaz: Kadın istihdamını ve doğurganlığını aynı anda artırmak istiyoruz.
Minister Yilmaz: Women's employment and at the same time want to increase fertility.
Kaynak: finans.milliyet.com.tr
Araştırma ve geliştirme (veya kısaca Ar-Ge) OECD tarafından, "bilgi dağarcığını artırmak amacıyla sistematik olarak sürdürülen yaratıcı
Kaynak: Araştırma ve geliştirme
Kalori (simgesi cal), atmosfer basıncı nda 1 gram su yun sıcaklığını 1 °C artırmak için gerekli olan enerji miktarıdır. Kilokalori (bazen
Kaynak: Kalori
1846 yılında "bilgiyi artırmak ve yaymak" amacıyla kurulmuştur. Washington, DC 'deki merkezinde 137 milyon nesne bulunmaktadır
Kaynak: Smithsonian Enstitüsü
Hava trafik hizmeti (ATS), uçuş ve yer emniyetini artırmak ve uçuşların akıcı gerçekleşmesine yardımcı olmak için çeşitli havacılık
Kaynak: Hava trafik hizmeti
Hayvancılıkla uğraşan toplumların bereketi artırmak için düzenledikleri bir törendir. Bu bayramın koruyucu ruhu olan Saya Han adına
Kaynak: Saya
Doping, bir sporcunun müsabaka sırasında zihinsel, fiziksel başarısını artırmak amacıyla, Olimpiyat Komitesi tarafından yasaklanmış
Kaynak: Doping
Gez ve arpacık; tabanca ve tüfek gibi balistik muharebe silahlarında isabet oranını artırmak için kullanılan elemanlar. Gez atıcının
Kaynak: Gez ve arpacık
Bitkisel üretimi sınırlayan hastalık , zararlı ve yabancı ot ların zararından bitki leri korumak, bu yolla tarımsal üretimi artırmak ve
Kaynak: Tarımsal mücadele
Fırsat maliyeti, herhangi bir malın üretimini bir birim artırmak için başka bir maldan vazgeçilmesi, feragatta bulunulması gereken mal ve/
Kaynak: Fırsat maliyeti
Stereofoni ya da kısaca stereo her türlü müzik sisteminde canlılık etkisini artırmak amacıyla çift ses iletimini sağlayan teknik
Kaynak: Stereofoni (FM)
Boru hattı yöntemi bilgisayar mimarisi ve diğer sayısal ürünlerin tasarımında başarım ı artırmak için uygulanan bir yöntemdir.
Kaynak: Boru hattı (bilgisayar)
Artyakıcı (afterburner), özelikle jet uçaklarında kalkışta ve tırmanışta ivmelenmeyi artırmak ya da ses hızını aşmak amacıyla kullanılan
Kaynak: Artyakıcı
Tam Zamanında Just in Time (JIT) üretimi ve verimliliği artırmak için geliştirilen envanter stratejisidir. Yapılan tüm üretim işlemleri
Kaynak: Tam Zamanında
Ftalatlar, ya da ftalat esterler, ftalik asit esterleridir ve genellikle esnekliklerini artırmak için plastik lere eklenir. Sert plastik
Kaynak: Ftalat
Bilgileşim ya da bilsat (İngilizce 'den kullanımı benchmarking), bir kuruluşun başarım düzeyini artırmak amacıyla, herhangi bir zaman veya
Kaynak: Bilgileşim
İmalat kaynak planlaması, (Manufacturing resource planning; MRP II) üretim in verimliliğini ve etkinliğini artırmak amacıyla, ihtiyaç
Kaynak: İmalat kaynak planlaması
TÜBİTAK UEKAE'nin Pardus'un yaygınlığını artırmak amacıyla açtığı, özgür yazılım portalı. Özgürlükİçin, Pardus işletim sisteminin ve GNU
Kaynak: Özgürlük İçin
Ateşli bir silahın namlusunun içinde oluşturulmuş, vuruş duyarlılığını artırmak amacıyla mermiye dönme hareketi vermeye yarayan spiral
Kaynak: Namlu Seti
Jeofizik Mühendisleri Odası TMMOB çatısı altında, mesleki dayanışmayı artırmak için bir kurulmuştur. Jeofizik mühendisleri 1986 yılına
Kaynak: Jeofizik Mühendisleri Odası
Stereofoni ya da kısaca stereo her türlü müzik sisteminde canlılık etkisini artırmak amacıyla çift ses iletimini sağlayan teknik
Kaynak: Stereofoni (TV)

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.