Doğalgaz ya boru hattı ile taşınacak ya da
likidite edilip satılacak.
Natural gas transported by pipeline or liquidity whether or sold.
Kaynak: habervitrini.comZaten piyasalar
likidite sıkıntısı içinde kıvranıp duruyorlar.
Already a shortage of liquidity in the markets keep wriggling.
Kaynak: ekonomi.haber7.comBu trend öncelikle piyasalara
likidite pompalayan Fed politikalarına bağlanıyor.
This trend is primarily connects to the policies of the Fed pumping liquidity into the markets.
Kaynak: ekonomi.milliyet.com.trAltının onsu 10 yılda 250 dolardan 1900 dolara çıktı, çünkü
likidite boldu.
$ 250 to $ 1900 an ounce of gold was 10 years, because of liquidity were abundant.
Kaynak: aksam.com.trPara piyasalarında kısa vadeli
likidite açığı olanla fazlası olan karşılaşır.
Likidite fazlası olan faiz talep eder, açığı olan faiz
Kaynak: Para piyasalarıFinansal piyasalar, birkaç yüzyılı aşkın sürede önemli derecede gelişmiş ve
likidite yi artırmak için sürekli yenilik geçirmektedir.
Kaynak: Finansal piyasalarİstihdam artışı ya da yüksek ücretler piyasada
likidite bolluğuna neden olacağı için kısa dönemde enflasyonist etkiler oluşur.
Kaynak: Phillips EğrisiBu gelişmeler aktiflerinin önemli bir bölümü Hazine kağıtlarından oluşan bankaların
likidite talebini arttırınca Kasım 2000 sonunda
Kaynak: 2001 Türkiye ekonomik kriziMerkez bankaları bunların dışında gerektiğinde
likidite ekonomik kriz kredi sisteminde güven kaybını ve bankacılık sistemini önlemek için
Kaynak: BankaMerkez Bankası 'nın bankalar nezdindeki munzam karşılık oranını düşürmesi ceteris paribus piyasadaki
likidite durumunu iyileştirir, para
Kaynak: Ceteris paribusBütçe sorunlarının büyük bir kısmı bu bütçe açıklığından ortaya çıkmakla beraber, bir kısmının da kısa dönem
likidite sorunu olduğu, yani
Kaynak: Tarhuncu Sarı Ahmed PaşaKişi veya kuruluşların portföy yapısı ve portföy yönetimi bunların risk alma eğilimlerine,
likidite tercihlerine ve çeşitli mevcutların
Kaynak: Portföyborçlu cari hesap: Borçlu cari hesap,
likidite sıkıntısına düşen firmaların kısa süreli nakit ihtiyacının karşılanması amacıyla belirlenen
Kaynak: Nakdi krediYüksek
likidite. Uluslararası piyasada alış/satış imkânı. Vergi avantajı. Fiyat ve getiri kavramları : Temiz Fiyat (Clean Price)Uluslararası
Kaynak: EurobondDiğer bankacılarla görüşüp
likidite desteği hazırlayan işletmeci ve bankacı John Pierpont Morgan bir yatıştırma sağlamıştır.
Kaynak: New York Menkul Kıymetler Borsasıyıllarına gelindiğinde, İngiltere Bankasına piyasadaki olası bir
likidite krizinden etkilenmemesini sağlayacak kadar para sağlayabiliyordu.
Kaynak: Rothschild ailesi