Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

likidite ne demek?

 - 3 sözlük, 3 sonuç.

BSTS / İktisat Terimleri Sözlüğü

likidite anlamı İng. liquidity
Bir varlığın hızlı ve kolay bir biçimde nakde çevrilebilme derecesi.

Güncel Türkçe Sözlük

likidite anlamı
is. tic. Akışkanlık.

Türkçe - İngilizce

likidite anlamı
isim
1) liquidity

likidite eş anlamlısı

akışkanlık
is. 1. Akışkan olma durumu. 2. tic. Para ve ticaretle ilgili işlemlerde kullanılabilecek durumda olan satın alma gücü, likidite. 3. tic. Kolaylıkla paraya çevrilebilme özelliği fazla olan varlıklar, likidite.

"likidite" için örnek kullanımlar

Doğalgaz ya boru hattı ile taşınacak ya da likidite edilip satılacak.
Natural gas transported by pipeline or liquidity whether or sold.
Kaynak: habervitrini.com
Zaten piyasalar likidite sıkıntısı içinde kıvranıp duruyorlar.
Already a shortage of liquidity in the markets keep wriggling.
Kaynak: ekonomi.haber7.com
Bu trend öncelikle piyasalara likidite pompalayan Fed politikalarına bağlanıyor.
This trend is primarily connects to the policies of the Fed pumping liquidity into the markets.
Kaynak: ekonomi.milliyet.com.tr
Altının onsu 10 yılda 250 dolardan 1900 dolara çıktı, çünkü likidite boldu.
$ 250 to $ 1900 an ounce of gold was 10 years, because of liquidity were abundant.
Kaynak: aksam.com.tr
Para piyasalarında kısa vadeli likidite açığı olanla fazlası olan karşılaşır. Likidite fazlası olan faiz talep eder, açığı olan faiz
Kaynak: Para piyasaları
Finansal piyasalar, birkaç yüzyılı aşkın sürede önemli derecede gelişmiş ve likidite yi artırmak için sürekli yenilik geçirmektedir.
Kaynak: Finansal piyasalar
İstihdam artışı ya da yüksek ücretler piyasada likidite bolluğuna neden olacağı için kısa dönemde enflasyonist etkiler oluşur.
Kaynak: Phillips Eğrisi
Bu gelişmeler aktiflerinin önemli bir bölümü Hazine kağıtlarından oluşan bankaların likidite talebini arttırınca Kasım 2000 sonunda
Kaynak: 2001 Türkiye ekonomik krizi
Merkez bankaları bunların dışında gerektiğinde likidite ekonomik kriz kredi sisteminde güven kaybını ve bankacılık sistemini önlemek için
Kaynak: Banka
Merkez Bankası 'nın bankalar nezdindeki munzam karşılık oranını düşürmesi ceteris paribus piyasadaki likidite durumunu iyileştirir, para
Kaynak: Ceteris paribus
Bütçe sorunlarının büyük bir kısmı bu bütçe açıklığından ortaya çıkmakla beraber, bir kısmının da kısa dönem likidite sorunu olduğu, yani
Kaynak: Tarhuncu Sarı Ahmed Paşa
Kişi veya kuruluşların portföy yapısı ve portföy yönetimi bunların risk alma eğilimlerine, likidite tercihlerine ve çeşitli mevcutların
Kaynak: Portföy
borçlu cari hesap: Borçlu cari hesap, likidite sıkıntısına düşen firmaların kısa süreli nakit ihtiyacının karşılanması amacıyla belirlenen
Kaynak: Nakdi kredi
Yüksek likidite. Uluslararası piyasada alış/satış imkânı. Vergi avantajı. Fiyat ve getiri kavramları : Temiz Fiyat (Clean Price)Uluslararası
Kaynak: Eurobond
Sisteme üye bankalar belli likidite ve rezerv şartları yerine getirmek zorundadırlar. Risk tabanlı sermaye oranlarına göre bankalar 5
Kaynak: Federal Deposit Insurance Corporation
Diğer bankacılarla görüşüp likidite desteği hazırlayan işletmeci ve bankacı John Pierpont Morgan bir yatıştırma sağlamıştır.
Kaynak: New York Menkul Kıymetler Borsası
yıllarına gelindiğinde, İngiltere Bankasına piyasadaki olası bir likidite krizinden etkilenmemesini sağlayacak kadar para sağlayabiliyordu.
Kaynak: Rothschild ailesi

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.