limonata anlamı İt..limonada
Su, şeker ve limon suyundan yapılan şerbet: § "
Nihayet büyücek ve limonu ziyade bir limonata ile hararetini teskin eyledi." -Ahmet Midhat Efendi, Dünyaya İkinci Geliş, 50. § "
... kocasının kendi eliyle hazırlamaya teşebbüs ettiği limonatayı da güçlükle reddettikten sonra, adeti hilafına Yusuf'a bir latife yaptı." -
Reşat Nuri Güntekin, Eski Hastalık, 132. § "
İçecek iyi suyu, gazoz ve limonataları var." -Ziya Gökalp, Ziya Gökalp'ın Mektupları, 358. § "
Limonata bardaklarındaki sarımtırak sulara uzanıyorum." -Adalet Ağaoğlu, Bir Düğün Gecesi, 14. § "
Kahve, buzlu limonata sordular." -Ahmet Rasim, Muharrir Bu Ya, 357. § "
Yanında da limonata belki." -Elif Şafak, Mahrem, 32. §
"… arkadaşlarla Tünel'de Zeuve birahanesi'nde viski-sodayı limonata kamışıyla içip …" -Buket Uzuner, Uzun Beyaz Bulut (Gelibolu), 72. § "
… el altından boyuna limonata içip pasta yiyorlardı." -Nazım Hikmet Ran, Kan Konuşmaz, 159. § "
Babaanneciğim, limonatanızı getirdim." -Orhan Pamuk
, Sessiz Ev, 97.