lise anlamı Fr.lycée
1. Yükseköğretimden önceki üç veya dört yıllık ortaöğretim: § "
Ta liseden beri tanıdığı bu arkadaşlarının huyunu bilirdi." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur, 77. § "
Lisedeyken evden kaçtığım bir gün var, tıpkı o günkü gibiyim." -Adalet Ağaoğlu, Bir Düğün Gecesi, 117. § "
Lise tahsilimi Tamamlamakta bulunduğum bir Fransız kolejindeki...." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Gençlik ve Edebiyat Hatıraları, 33. § "
Geçen gün manevi değerler konusunda, lise arkadaşım dostum Hasan Ali Yücel'in bir makalesini okudum." -Peyami Safa, Din, İnkılap, İrtica, 28. §
"Lise ve Üniversite mezunlarından Avrupa Üniversitelerinde tahsile gönderilecek…"-Necip Fazıl Kısakürek, O ve Ben, 58. §
"Lisedeyken, bir evlatlık mı, yoksa annesinin zevkli bir günah anı ürünü mü olduğunu düşünür olmuştu." -Buket Uzuner, Şairler Şehri, 23. 2. Lise öğretiminin yapıldığı kurum ve bina: § "
O enine uzun odada bir parlamento içtima salonundan ziyade bir yüksek mektep dershanesi veya lise konferans salonu hâli sezilirdi." -Ruşen Eşref Ünaydın, Hatıralar III, 171. §
"Lakin aynı milletten gelen bazı Avrupalıların da farklı Hristiyanlık mezhepleri sebebiyle birbirlerini otuz yıl kestikleri bize Galatasaray İdadisi'nde (lise) tarih derslerinde öğretilmemiş miydi?" -Buket Uzuner, Uzun Beyaz Bulut (Gelibolu), 114. § "
Beton apartmanın beton cumbasının bir penceresi dünyanın bir ucu olan camiye bir penceresi de öteki ucu olan kız lisesine bakıyordu…" -Orhan Pamuk
, Kara Kitap, 13.