değim is. Bir kimsenin, kendisine iş verilmeye hak kazandıran durumu, liyakat.
kifayet is. (kifa:yet) 1. Yeterli miktarda olma, yetme, kâfi gelme. 2. Bir işi yapabilecek yetenekte olma, yeterlik, liyakat, iktidar.
uygunluk is. 1. Uygun olma durumu, yakışık, mutabakat, mukarenet. 2. Bir elçinin bir ülkeye atanmasından önce o ülkeden istenen uygun görme yazısı, agreman. 3.
db. Özne ile yüklemin veya bazı dillerde olduğu gibi sıfat ile adın, cins ve sayı bakımından birbirine uyması:
Öğretmen geldi. Öğrenciler ödevlerini yapmışlar gibi.
yeterlilik is. 1. Yeterli olma durumu, yeterlik. 2. Bir işi yapma gücünü sağlayan özel bilgi, ehliyet, yeterlik. 3. Görevini yerine getirme gücü, kifayet, yeterlik.