lodos anlamı Rum.notos
1. Güneyden veya güneybatıdan esen ve bazen de yağış getiren yerel rüzgâr, kaba yel, boz yel: § "
... birkaç günden beri hububa başlamış olan lodos rüzgârı dinmeyip, iki günden beri görülen kuvvetiyle esmekte bulunmuştu." -Ahmet Midhat Efendi, Hasan Mellâh Yahut Sır İçinde Esrar, 23. § "
Rutubet ancak lodos rüzgârı estiği zaman olur." -Ziya Gökalp, Ziya Gökalp'ın Mektupları, 100. § "
Bu sinsi su altı akışlarının yılda birkaç kere en sert lodoslarda yüze çıkarak akıntı inişlerini tersine döndürdükleri bile olurdu." -Ruşen Eşref Ünaydın, Hatıralar I, 351. § "
Bir lodos fırtınası var Marmara'da Allah inandırsın." -
Reşat Nuri Güntekin, Balıkesir Muhasebecisi, 4. § "
O lodos dalgası hızıyla yükselemiyor, boşlukta kendi üstlerinden bir hava hortumu gibi dönüp duruyordu." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur, 44. § "
Bir gece evvel sıkı bir lodos yemiştik." -Nazım Hikmet Ran, Kan Konuşmaz, 111. § "
Lodos bulutlarıyla muhat olan semanın bir cihetinde arz-ı çehre-i melal eden..." -Sami Paşazade Sezai, Bütün Eserleri I, 20. § "…
ne çok yağmur yağdığından ya da bir gece önce kopan lodostan söz açarak…" -Adalet Ağaoğlu, Üç Beş Kişi, 167. §
"Lodos rüzgârıyla uçup Üsküdar'da Doğancılar meydanına indiğini seyretmiş…" -Ahmet Rasim, Muharrir Bu Ya, 78. §
"… kapı kapı dolaşarak lodosun gözünün yaşlı olduğunu haykırırdı." -Elif Şafak, Pinhan, 126. §
"Ruhum şiddetli bir lodosta bir kıyıdan öbürüne çarpıyor ve her çarpışta yaralar alıyordu." -Buket Uzuner, Uzun Beyaz Bulut (Gelibolu), 70. § "
Lodostan önceki bu yumuşak kış soğuğunu Refik iyi tanırdı." -Orhan Pamuk
, Cevdet Bey ve Oğulları, 252. § "
Lodoslu, bahar öncesi günler okurdu…" -Attila İlhan, Aydınlar Savaşı, 124. 2. Bu rüzgârın estiği gün veya zaman. § "
Lodos havalarda vapurun tehiri çoğalacak." -Peyami Safa, Şimşek, 26. § "
Bunun içinde mevsimlik, aylık ve hatta lodos ve poyraz bir takvim lazımdı." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur, 155. 3. Güney yönü.