utanmak (nsz) 1. Onursuz sayılacak veya gülünç olacak bir duruma düşmekten üzüntü duymak, korkmak, mahcup olmak:
"Düğün sofrasında kendisinden başka böyle çatal tutanı göremeyince pek utandı." -A. Gündüz. 2.
(-den) Sıkılmak:
"Hayır, edebiyattan değil, karşısında şimdiden aczini duyduğum okuyucudan utanıyorum." -A. Haşim. 3.
(-den) Çekinmek:
"Birbirimizden utanarak karşı karşıya on dakika sustuk." -Y. Z. Ortaç.