Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

makaslamak ne demek?

 - 2 sözlük, 2 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

makaslamak anlamı
(-i) 1. Makasla kesmek. 2. Yazı, film vb.ni sansür amaçlı kısaltmak, kesmek. 3. Makas almak.

Türkçe - İngilizce

makaslamak anlamı
fiil
1) snip

makaslamak eş anlamlısı

kesmek
(-i) 1. Bıçak, makas vb. bir araçla bir şeyi ikiye ayırmak, parçalamak, doğramak: İpi kesmek. 2. Dibinden ayırmak: Ağaçları kesmek. Dalları kesmek. 3. Düzgün parçalara ayırmak: Eti kesmek. Patatesi kesmek. 4. Kesici bir araçla yaralamak: "Nasıl sol elimle sağ elimi kesip biçeceğim?" -R. N. Güntekin. 5. (nsz) Ucunu almak: Saç kesmek. Tırnak kesmek. 6. (nsz) Hayvanın başını gövdesinden ayırmak, boğazlamak: Koyun kesmek. Tavuk kesmek. 7. Son vermek, gidermek: Bu ilaç baş ağrısını keser. 8. Ara vermek: "Bu üç zavallı bizden rahatsız oldular ve derslerini keserek çekildiler." -M. Ş. Esendal. 9. Bir şeyden yoksun bırakmak, vermemek: Yardımı kestiler. Ücreti ödemeyince telefonu kestiler. 10. Akımı durdurmak: "Şimdi belediye ile anlaşamayan müteşebbis cereyanı kesmiş." -S. F. Abasıyanık. 11. Belirtmek, kararlaştırmak: Gününü daha kesmedik. 12. (-den, nsz) Verilecek şeyin bir bölümünü alıkoyup vermemek: Ücretinden beş lira kesmişler. 13. Para basmak. 14. Azaltmak, güçleştirmek: Rüzgâr geminin yolunu kesiyor. 15. İskambil kâğıtlarında destenin üzerinden bir bölümünü kaldırıp öte yana koymak. 16. Geçişi önlemek: Yolu kesmek. 17. (nsz) Susmak: Kes artık yeter! 18. Hasta organı ameliyatla almak. 19. Bölmek, ayırmak: Bulvarı kesen küçük sokaklardan biri. 20. Yazıyı, filmi kısaltmak. 21. (nsz) argo Uydurmak, yalan söylemek. 22. Rüzgâr, soğuk vb. çok etkili olmak: Rüzgâr yüzümü kesiyor. 23. mec. Birini yermek, kötülemek. 24. mec. Karşı cinsten birisini sürekli olarak süzmek, dikkatli bir biçimde bakmak. 25. mec. Vahşice öldürmek. 26. sp. Oyuncuyu takım kadrosuna almamak.
yazı
(I) is. 1. Düşüncenin belli işaretlerle tespit edilmesi, yazma işi: Türklerde yazının kullanılması eskidir. 2. Alfabe: Türk yazısı. Arap yazısı. Nota yazısı 3. Harfleri yazma biçimi: İnci gibi bir yazı. Okunaklı yazı. 4. Herhangi bir konuda yazılmış bilim, düşünce ve sanat ürünü: "İstiklal Harbi'nde millî duyguları aksettiren ümit ile dolu yazılarını hâlâ unutmadık." -O. S. Orhon. 5. Anlam, sanat veya biçim bakımından yazılan şey, makale: "İlk yazı denemelerim için gazete bulmaya çalışıyorum." -F. R. Atay. 6. Metal paraların üzerinde değeri yazılan yüzü. 7. din b. Yazgı.
yazı
(II) is. hlk. Düz yer, ova, kır.
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.