bilgi
is. 1. İnsan aklının erebileceği olgu, gerçek ve ilkelerin bütünü, bili, malumat. 2. Öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile elde edilen gerçek, malumat, vukuf: "Babası, önce ona, Mazlume ve ailesi hakkında birçok bilgi vermişti." -H. E. Adıvar. 3. İnsan zekâsının çalışması sonucu ortaya çıkan düşünce ürünü, malumat, vukuf. 4. fel. Genel olarak ve ilk sezi durumunda zihnin kavradığı temel düşünceler. 5. Bilim: Doğa bilgisi. 6. bl. Kurallardan yararlanarak kişinin veriye yönelttiği anlam.

Ama ondan önceki dönemle ilgili bir malumat yoktu.Kaynak: timeturk.com

(ii) belli bir alanda veya toplamda bilinen; gerçekler ve malumat veya. (iii) bir gerçeğin veya durumun tecrübesiyle kazanılan farkındalık
Kaynak: Bilgi

Avusturya ve İtalya devletlerinden tahsisat aldığı gibi, Yunan kralının malumat ve tasdiki altında olarak, İstanbul'da bulunan Prens
Kaynak: İsmail Kemal Vlora

Kız ailesi de erkek tarafı hakkında malumat toplar. Eğer iki tarafın da rızası sağlanırsa erkek tarafı dünürcülüğ e gider, kız istemeye
Kaynak: Görücülük

Murat, Mora hakkında Turahan Bey'den malumat aldıktan sonra 1446'da bizzat gelerek Korent kıstağını zaptetmiş ve buradaki surları da
Kaynak: Turahan Bey

Diğer bir malumat da bu beş hanımdan Nevzad hanımefendiye, Nevâre hanımefendiye Kadınefendi unvanı verilmeyip, ikbal ola¤rak kaldıklarıdır
Kaynak: Nimet Nevzad Hanımefendi

pek mahdut ve zayıf eserinden istifade ettiğimden, burada bu mühim ve büyük Oğuz şubesi hakkında biraz daha etraflıca malumat verebileceğim."
Kaynak: Salur, Sorgun