Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

masa ne demek?

 - 8 sözlük, 10 sonuç.

BSTS / Cimnastik Terimleri Sözlüğü

masa anlamı İng. table Alm. Tisch (Sprungtisch) Fr. table
İç içe geçme ayaklarıyla yüksekliği ayarlanabilen masa biçiminde atlama aracı.

BSTS / Gökbilim Terimleri Sözlüğü

masa anlamı İng. Mensa, Men. Alm.Tafelberg, Tisch Fr.Table
Bir takımyıldızın adı.

BSTS / Masatopu Terimleri Sözlüğü

masa anlamı İng. table Fr. table
Üzerinde masatopu oynamağa yarayan, uzunluğu 274 cm., genişliği 152,5 cm., yerden yüksekliği 76 cm. olan, üstü koyu donuk boyalı, kenarlarına oyun alanını belirten 2 cm. kalınlığında beyaz çizgiler çekilmiş masa.

BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu

Masa anlamı Lat.Mons Mensae Fr. Mont de la Table
(astronomi)

Güncel Türkçe Sözlük

masa anlamı
is. 1. Ayaklar veya bir destek üzerine oturtulmuş tabladan oluşan mobilya: "Çoğunlukla akşam yemeğinden sonra, sofra kaldırılınca yemek masasında yazardım o öyküleri." -N. Cumalı. 2. Bu mobilya etrafında oturanların tümü. 3. Dairelerde, kurumlarda belli konularla ilgili işlerin görüldüğü bölüm: Kaçakçılık masası. Kıbrıs masası. 4. coğ. Düz duruşlu yer, düzlek yapı. 5. sp. İç içe geçme ayaklarıyla yüksekliği ayarlanabilen masa biçiminde atlama aracı.

Türkçe - İngilizce

masa anlamı
isim
1) table
2) console
sıfat
1) desk

Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü

masa anlamı Rum.mesá
1. Ayaklar veya bir destek üzerine oturtulmuş tabladan oluşan mobilya:§ "Yanan avuçlarını masanın mermerine dayadı." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Bir Sürgün, 5. § "Bir küçük masa üzerinde dikiş filan edevatı görülürdü." -Ahmet Midhat Efendi, Felatun Beyle Rakım Efendi, 154. § "Burada geniş orta masası, küçük içki dolabı, büyük bir sedir vardı." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur, 70. § "Güneşli kahve terasındaki masalar masif ağaçtandı." -Adalet Ağaoğlu, Dar Zamanlar-3 Hayır, 14. § "Odadaki dumanlar arasında biraz düşünceli ve sessiz kaldıktan sonra elinin iki parmağını küçük bir sigara masasına dayanmış tutarak." -Ruşen Eşref Ünaydın, Hatıralar III, 92. § "Tuvalet masası Japonez bir paravana ile yatak odasından ayrılmıştı." -Peyami Safa, Sözde Kızlar, 35. § "Buraya bir sandalye ile bir kanepe ve iki masa koydum." -Ziya Gökalp, Ziya Gökalp'ın Mektupları, 113. § "Bu anda size masa başında mektup yazarken." -Ziya Gökalp‘ın Neşredilmemiş Yedi Eseri ve Aile Mektupları, 20. § "Kirli duvarlardan kaldırılmış tablolar çekilen masalar geride isle çerçevelenmiş dörtgen aklıklar bırakmıştı." -Adalet Ağaoğlu, Üç Beş Kişi, 11.§ "Usta hâlâ yemek masasının başında oturuyor." -Nazım Hikmet Ran, Kan Konuşmaz, 55. § " Eve geldiğimde yazı masasının üstünde bir mektup buldum." -Ahmet Rasim, Ramazan Sohbetleri, 253. § "Aynı yemek masasını birlikte kaydettiğimiz..." -Yavuz Bülent Bakiler, Üsküp'ten Kosova'ya, 3. § "Her tarafa serpilmiş koltuklar, iskemleler, sigara masaları vesaire." -Necip Fazıl Kısakürek, Bir Adam Yaratmak, 38. § "… masama oturup yeni bir çay…" -Elif Şafak, Mahrem, 26. § "Birkaç ahşap masa, ahşap iskemle…" -Buket Uzuner, Şairler Şehri, 14. § "Yemek masasının üzerine yerleştirilen tabureye oturmuş berbere saçlarını kestiriyordu." -Orhan Pamuk, Kara Kitap, 12. "Tinlerin (ruhların) yolu yordamıyla çağrılınca tirge (masa) başına seğirtecek üşüştüklerine varıncaya dek türlü nenlere (şeylere) inanır, yırlarında (şiirlerinde) olsun, düzeyitlerinde (nesirlerinde) olsun, yazağından (kaleminden) ne çıkmışsa hepsinde ölmez derin derin..." -Nurullah Ataç, Diyelim, 100. § "Batılı alacaklılarımız bizi Paris'te ameliyat masasına yatırmışlar.-Attila İlhan, Batının Deli Gömleği, 18. 2. Aynı masada oturanların tümü. 3. Dairelerde, kurumlarda belli konularla ilgili işlerin görüldüğü bölüm: § "Bu yaklaşmanın mutlaka yeşil bir akademi masası başında olması şart değildir." -Peyami Safa, Osmanlıca-Türkçe-Uydurmaca,, 17. 4. İç içe geçme ayaklarıyla yüksekliği ayarlanabilen masa biçiminde atlama aracı. 5. Düz duruşlu yer, düzlek yapı.

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

masa anlamı
Erkeğin erkeklik organı.

*Hozat -Tunceli

masa anlamı
Üvendire.

*Hozat -Tunceli

masa anlamı
(< İt. mensa) masa

"masa" için örnek kullanımlar

Hastanın masa başı iş yaşamı varsa 1 ay sonra işe başlamalıdır.
If you have a desk job 1 month after the patient's life, work should begin.
Kaynak: cnnturk.com
Mehmet Akif, şiirlerini hiçbir zaman masa başına oturarak yazmamıştır.
Mehmet Akif sitting per table did not write poetry in no time.
Kaynak: haber3.com
Okullarımıza basketbol potaları kurduk, masa tenisi takımları dağıttık.
Schools have established basketball hoops, ping pong distributed teams.
Kaynak: haber3.com
Rekor için Kepez Arena'da başvuruları kabul için 40 ayrı masa düzenlendi.
Accepting applications for a record 40 separate tables for the Botanica held in the arena.
Kaynak: haber.gazetevatan.com
Masa, ayaklar veya bir destek üzerine oturtulmuş tabladan oluşan bir mobilya dır. En yaygın masa türü, dört ayak üzerine yerleştirilmiş,
Kaynak: Masa
Mensa ya da Masa takımyıldızı, modern 88 takımyıldızdan biridir. Güney gökküre dedir ve 18. yüzyıl da oluşturulmuştur. Latince 'de masa
Kaynak: Mensa (takımyıldız)
Fenerbahçe Masa Tenisi Şubesi Fenerbahçe Spor Kulübü 'nün erkek ve bayan sporcularından oluşan masa tenisi branşıdır. Takım çalışmalarını
Kaynak: Fenerbahçe Masa Tenisi Şubesi
2012 Yaz Olimpiyatları'nda masa tenisi müsabakaları 28 Temmuz-8 Ağustos tarihlerinde ExCeL London 'da gerçekleşecek. 4 branşta 87 kadın ve
Kaynak: 2012 Yaz Olimpiyatları'nda masa tenisi
Türkiye Masatenisi Şampiyonası Türkiye 'de masa tenisi sporunda 1950'lerden 1983'e kadar erkeklerde ve kadınlarda Türkiye şampiyonunun
Kaynak: Türkiye Masatenisi Şampiyonası
Türkiye Masatenisi Süper Ligi, Türkiye 'de masa tenisi sporunda erkeklerde ve kadınlarda Türkiye şampiyonunun ve Avrupa Kupalarına gidecek
Kaynak: Türkiye Masatenisi Süper Ligi
Antalyaspor, şimdiki sponsoruyla Medical Park Antalyaspor, 1966'da Antalya'da kurulan futbol, hentbol, sutopu, masa tenisi, yüzme,
Kaynak: Antalyaspor
Kızma birader 2 ila 6 oyuncu ile oynanan bir masa oyunu dur. Alman klasik masa oyunlarindan sayilan bu oyun bir Hint masa oyunu olan
Kaynak: Kızma birader
Balkan Masa Tenisi Şampiyonası'nda tek erkeklerde gümüş madalya kazanarak bu başarıya ulaşan ilk türk masa tenisçi oldu. 1985 yılında MAN
Kaynak: Gürhan Yaldız
Langırt, dikdörtgen masa üzerindeki oyuncu bebekleri bulunan çubukları yöneterek küçük topları belirli deliklere sokmak veya bu deliklere
Kaynak: Langırt
Masaüstü yayıncılık, kitap , dergi gibi yayınları, masa başında, bilgisayar destekli olarak, baskı ya da yayına hazırlama işi.
Kaynak: Masaüstü yayıncılık
Monopoly; emlakçılık konulu, zar ile oynanan bir masa oyunu . Parkers Brothers tarafından üretilmiştir. Monopoly sözcüğü "tekel "
Kaynak: Monopoly

Yakın Kelimeler

(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.