maznun anlamı sf. huk. esk. Sanık: "İkinci maznun kalabalık ağızlı bir koltukçu idi." -Ö. Seyfettin.
maznun eş anlamlısı
sanık sf. huk. Suçlu olduğu sanılarak mahkemeye sevk edilmiş (kimse), maznun: "Reis, salonu boşalttı ve idam kararını da sanıkların gıyabında okudu." -N. F. Kısakürek.