Tipografyası sağlam, çekici, alımlı,
medyatik filan.
Tipografyası sturdy, attractive, glamorous, media-blah.
Kaynak: spothaber.comJordan'dan önce de sahalar çok yetenekli, çok atletik, çok başarılı, çok
medyatik sporcular gördü.
Jordan before the pitches are very talented, very athletic, very successful, very mediatic saw athletes.
Kaynak: radikal.com.trBob Rock'ın Metallica'dan ayrılma sebebi çok tartışılan
medyatik albümlere imza atıp Metallica'yı bir müzik grubundan daha çok bir ticari
Kaynak: Bob Rockyanıltarak bundan politik , ekonomik (ya da
medyatik ) çıkar sağlamaya çalışan kişiler olarak görür ve iddiaları gülünç ve önemsiz kabul ederler.
Kaynak: Komplo teorisiDeneysel performansları tercih eden yetenekli oyuncu, stüdyo filmlerinden,
medyatik gösterilerden ve Hollywood eleştirmenlerinden kaçmayı
Kaynak: Nicolas Cageın sonunda insan genomunun ilk haritasının yayımlanmasıyla
medyatik bir konum kazanmıştır. Günümüzde genom araştırmalarının tıp ve tarımda
Kaynak: GenomikNazan'ın avukatı Rafet (Rutkay Aziz) ise bu ilginç ve komik vakayı
medyatik bir şova dönüştürmektedir. Oyuncular : Meltem Cumbul , Nazan
Kaynak: Duruşma (film)Bilinen
medyatik ilk boşanma partisi 2002'de ABD'de Kim Basinger ile Alec Baldwin'in boşanma satışı şeklinde yapılan partidir.
Kaynak: Boşanma partisiDizide Kanal 4'ün
medyatik haber anchorman'leri Bora ve Ayça Başaran, ekranların önünde ne kadar "Mükemmel Çift" olduklarını ispatlamaya
Kaynak: Mükemmel ÇiftŞunu da söyleyelim ki içeriğin belirlenişinde ve kompozisyonunda geçerli olacak bir programımız var, ama
medyatik işlevin sürdürülmesi
Kaynak: Geniş Zamanlar (dergi)Houellebecq'in tepkileri nedeniyle
medyatik bir boyut kazanmış, çoksatanlar listesine girmiş ve İngilizce çevirisi 2002 IMPAC ödülünü kazanmıştır.
Kaynak: Michel HouellebecqUlubatlı Hasan pek çok roman, çizgi film, dergi ve sinema gibi
medyatik öğelerde yer almıştır. 16 Şubat 2012'de gösterime girmiş olan
Kaynak: Ulubatlı Hasan