Sonra da devam ediyor "ama görüyorum ki artık aktivist olmuşuz
meğer".
Then he continues, "but I see that you are now hypnotized unless activist".
Kaynak: blog.radikal.com.trEvin yapımı bitmeden belediyeye park parası ödüyormuşuz
meğer.
Ödüyormuşuz the benefit of the municipality before the end of the construction of the house, unless the park.
Kaynak: medyafaresi.comMeğer soygunu haber vermek için polisin aranmasını istemişler.
Apparently the police to report a robbery wanted to be searched.
Kaynak: timeturk.com hiç değilse, ise, ki, lâkin,
meğer, nasıl ki, ne ... ne..., öyle, öyle ki, sanki, şu var ki, tâ, üstelik, yahut, yalnız, yani, yoksa,
Kaynak: BağlaçÖrnekler :: Dehrde anlamayup bilmediği varsa
meğer: Tama'u buğz u nifak u hased u gadr u sitem: Nabî : Öyle nâzik ki eğer şapkalı bir kunduracı
Kaynak: İstidrâkCecdric Diggory'nin sağ kollarından birisimiş
meğer. Melez Prens'te birde Hufflepufflulara laf eden Ginny'e Çirkinleştirme yapmıştır ve
Kaynak: İkincil karakter Hufflepuff'larAli Bey, yıllar önce karısı Zekiye'yi kovmuştur, Zekiye
meğer o sıralarda hamileymiş. Ancak Ali Bey inanmaz, kendisini suçlar diye de
Kaynak: Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat