metelik anlamı Fr.metallique
1.
Çeyrek kuruş, on para değerinde demir para: §
"Bende metelik kalmadı." -Peyami Safa, Sözde Kızlar, 75. §
"Konsolun üstünden birkaç metelik aldı, merdivenleri dörder dörder atlayarak aşağıya indi." -Ahmet Hamdi Tanpınar, D, 59. § "…
Silik suratlı herifler tarafından dövülen bir kadına, metelik vermemeliyim." -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 32. 2.
mec. Çok az para:§
"Öyle paraya, pula metelik veren takımdan değilim ya..." -
Reşat Nuri Güntekin, Tanrı Misafiri, 95. § "
Yere göğe koyamadıkları kızlarını sonunda meteliksiz bir serseriye yamamak zorunda kaldılar işte." -Adalet Ağaoğlu, Toplu Oyunlar (Evcilik Oyunu, Tombala, Çatıdaki Çatlak), 62. § "
Şimdiye kadar böyle iki konağınız olmalıydı. hâlbuki meteliğiniz yok." -Necip Fazıl Kısakürek, Ahşap Konak, 215. § "
Cebimde bir milyon sterlinden başka metelik yok." -Nazım Hikmet Ran, Yeşil Elmalar, 41