münezzeh ne demek?
- 1 sözlük, 1 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
münezzeh anlamı
sf. esk. 1. Temiz, arı. 2. Uzak: "Onu, sefil pohpohlama edebiyatı ile kazanacak herhangi bir sahtekârlık gayretinden münezzeh bulunuyoruz." -N. F. Kısakürek.
sf. esk. 1. Temiz, arı. 2. Uzak: "Onu, sefil pohpohlama edebiyatı ile kazanacak herhangi bir sahtekârlık gayretinden münezzeh bulunuyoruz." -N. F. Kısakürek.
münezzeh eş anlamlısı
arı
(I) sf. 1. Temiz, münezzeh. 2. Yabancı şeylerden arınmış, katışıksız, saf, halis. 3. Günahsız.
(I) sf. 1. Temiz, münezzeh. 2. Yabancı şeylerden arınmış, katışıksız, saf, halis. 3. Günahsız.
arı
(II) is. hay. b. Zar kanatlılardan, bal ve bal mumu yapan, iğnesiyle sokan böcek (Apis mellifica).
(II) is. hay. b. Zar kanatlılardan, bal ve bal mumu yapan, iğnesiyle sokan böcek (Apis mellifica).
temiz
sf. 1. Kirli, lekeli, pis, bulaşık olmayan, arı, pak, hijyen, hijyenik: "Ayak basacak tek adımlık temiz yer yok." -A. Ağaoğlu. 2. Özenle yapılmış: Temiz iş. 3. Çok az kullanılmış veya hiç kullanılmamış olan, özrü olmayan: Temiz araba. 4. Ahlakça lekesiz, necip, nezih. 5. zf. Kirli, lekeli, bulaşık olmayan bir biçimde: Temiz giyinmek.
sf. 1. Kirli, lekeli, pis, bulaşık olmayan, arı, pak, hijyen, hijyenik: "Ayak basacak tek adımlık temiz yer yok." -A. Ağaoğlu. 2. Özenle yapılmış: Temiz iş. 3. Çok az kullanılmış veya hiç kullanılmamış olan, özrü olmayan: Temiz araba. 4. Ahlakça lekesiz, necip, nezih. 5. zf. Kirli, lekeli, bulaşık olmayan bir biçimde: Temiz giyinmek.
uzak
is. 1. Yakın olmayan yer: Fazla uzağa gitme. 2. sf. Gidilmesi çok süren, çok ötelerde bulunan, ırak, yakın karşıtı: "Mualla, uzaklardan bir ses duyar gibi oldu." -P. Safa. 3. sf. Arada çok zaman bulunan: Uzak bir gelecekte neler olacağı bilinmez. 4. sf. Eli, gücü veya hükmü yetişmez: O böyle işlerden pek uzaktır. 5. sf. İhtimali az olan: Ben bu işi çok uzak görüyorum. 6. sf. Ayrı, birbiriyle yakın ilgisi olmayan: "Ne iyi! Sizinle birlikte uzak şeylerden bahsedebileceğiz." -P. Safa.
is. 1. Yakın olmayan yer: Fazla uzağa gitme. 2. sf. Gidilmesi çok süren, çok ötelerde bulunan, ırak, yakın karşıtı: "Mualla, uzaklardan bir ses duyar gibi oldu." -P. Safa. 3. sf. Arada çok zaman bulunan: Uzak bir gelecekte neler olacağı bilinmez. 4. sf. Eli, gücü veya hükmü yetişmez: O böyle işlerden pek uzaktır. 5. sf. İhtimali az olan: Ben bu işi çok uzak görüyorum. 6. sf. Ayrı, birbiriyle yakın ilgisi olmayan: "Ne iyi! Sizinle birlikte uzak şeylerden bahsedebileceğiz." -P. Safa.
"münezzeh" için örnek kullanımlar
Dini anlatımlarda Arş , Kürsi , Levh-i mahfuz gibi Sidretül münteha da tanrının münezzeh (dinlerde sıklıkla rastlanan antropomorfizm gibi
Kaynak: Sidret'ül münteha
Kaynak: Sidret'ül münteha
F6E10F8892433CFFAAF6AA849816B2EFEC9E8A7FA3AA308F&Sozcuk m%C3%BCnezzeh%20%20&Detay 1&ANAH 42137 münezzeh tir" şeklinde çevirilen, Türkçe
Kaynak: Subhan'Allah
Kaynak: Subhan'Allah
Sidretül münteha da anlamları bilinmekle beraber islamda tanrının münezzeh (dinlerde sıklıkla rastlanan antropomorfizm gibi yaratılanlara
Kaynak: Miraç
Kaynak: Miraç
Her türlü eksiklik ve ayıplardan münezzeh, arı olan demektir. Adın geçtiği Kur'an âyetleri: Allah'ın bu adı şu Kur'an âyetlerinde geçmektedir
Kaynak: Kuddûs
Kaynak: Kuddûs
Düşüncelerinden uyur, onlardan vazgeçersen Ashâb-ı Kehf'ten sayılırsın, düşüncelerden mukaddes, münezzeh bir nur kesilirsin; ne olur bu
Kaynak: Divan-ı Kebir
Kaynak: Divan-ı Kebir
Her bâbın sonunda Allah'ın aczden ve şerikten münezzeh olduğunu ifade eden ve cehennem ateşinden Allah'a sığınılan duâ yer alır;”Sen bütün
Kaynak: Cevşen
Kaynak: Cevşen
Tasavvuf: Kâinatı eksik görmek, daha da ötesi bütün eksikliklerden münezzeh olanı müşâhede ederek bu eksik varlıkları hiç görmemektir. (
Kaynak: Tasavvuf
Kaynak: Tasavvuf
İslam'a göre içerisindeki her şeyle birlikte evren in yaratıcısı doğma ve doğurma sıfatlarından münezzeh, tek tanrı olan Allah 'tır.
Kaynak: İslam
Kaynak: İslam
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
