ileri is. 1. Herhangi bir şeye göre daha ötede olan yer, geri karşıtı. 2. Bir şeyin ulaşılacak yönü:
Yolun ilerisi düz. 3. Henüz gelmemiş zaman, gelecek, sonra. 4.
sf. Önde bulunan:
İleri karakol. İleri hat. 5.
sf. Doğrusundan daha çok gösteren (saat):
Saat beş dakika ileridir. 6.
sf. mec. Benzerlerini geride bırakmış:
İleri fikirler. 7.
zf. Öne doğru, ileri doğru:
Masayı biraz ileri çekelim. 8.
ünl. "Amaca doğru durmadan yürü" anlamında bir seslenme sözü:
"Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri!" -Atatürk. 9.
sp. Temel duruşta ayak uçlarının gösterdiği yön.