nazik sf. (na:zik) 1. Başkalarına karşı saygılı davranan:
 "Seçilmişlik duygusu insanları birbirine yakınlaştırdığından içeride herkes birbirine karşı son derece nazikti." -E. Şafak. 2. İnce yapılı, narin:
 "Kadın fevkalade nazik ve güzel, çocuklar oya gibi idiler." -S. F. Abasıyanık. 3. Özen, dikkat gösterilmezse kırılabilen, bozulabilen, kötüleşebilen:
 Nazik bir bitki. 4. Gerekli önlemler alınmadığında daha kötü olan, kritik:
 "Şimdi devleti tehlikeden kurtaracak pek nazik zamandır." -A. Ş. Hisar. 5. Dikkat isteyen, özen gerektiren:
 "Rica ederim gülmeyiniz, iş pek naziktir, şaka götürmez." -H. R. Gürpınar.