Farklı kavimler hiçbir zaman
aşağılanma ya da övünme vesilesi olamaz.
Different tribes will never be the occasion of humiliation, or boast.
Kaynak: merhabahaber.comO ve arkadaşları daha önce görmüş müdür bunca bir
aşağılanma, sanat adına?!?
Is it a humiliation so much He and his colleagues had seen him before, in the name of art?!?
Kaynak: birgun.netÇöp adamla çöpten adam arasında bir
aşağılanma.
Garbage is a humiliation of the man stick figure.
Kaynak: gunes.comOnlar, bu yıl Mekke'ye girememeyi, bir
aşağılanma olarak gördükleri için böyle davranıyorlar der.
They are failing to Mecca this year, such a treat to see as a humiliation, he says.
Kaynak: takvim.com.tralınan yaşlı adam, bu
aşağılanma karşısında kedere boğulur ve kendine olan güvenini kaybeder ancak hayat mücadelesini de sürdürmeye çalışır.
Kaynak: Son Adam (film, 1924)Ayrıca Roma İmparatorluğu nca
aşağılanma sebebi olan bu galibiyetle I. Şapur, halkının gözünde prestij sahibi olmuştur. Öyleki I. Şapur'un
Kaynak: I. Şapurdüşürmesinin bir intikamı olarak Albay Plastiras 'ın emriyle
aşağılanma şekli olan sandalyeye ters oturturlarak sırtından vurularak idam edilmiştir.
Kaynak: Yorgo Hacıanestis1890'da İngiliz lerin, Güney Afrika 'daki sömürgeler konusunda Portekiz'e bir ültimatom vermesi ülkede bir
aşağılanma duygusuna yol açtı.
Kaynak: Guerra JunqueiroAynı biçimde soylu sınıfı da kol gücü gerektiren işlerde çalışmazdı, soylular için çalışmak, kendileri açısından bir
aşağılanma ve ayıp
Kaynak: Adıge CumhuriyetiTarihsel olarak bedensel ceza uygulanmasının temel mantığı suçlunun çarptırıldığı bu cezanın doğurduğu acı, yara, utanma ve
aşağılanmaKaynak: Bedensel cezaolmasınakarşın, ailelerinin ve toplumun kendilerine karşı gösterdiği baskı, şiddetve
aşağılanma önlerinde bir duvar gibi duran daha büyük bir sorundur.
Kaynak: BreakdanceZaman zaman feminist eğilimler de gösteren Bourgeois, küçüklüğünde babasından gördüğü
aşağılanma etkisiyle "Babanın Yok Edilmesi" adlı bir
Kaynak: Louise BourgeoisBaşarılı meslektaşları tarafından
aşağılanma korkusu. Kendini genç hissetme tutkusu. Kendi başına ya da akranlarıyla daha fazla zaman geçirme
Kaynak: Orta yaş kriziBu
aşağılanma diktatör Rafael Trujillo'nun bu dansı « ulusal dans » olarak ilan etmesiyle son bulmuştur. 1970'li yıllarda salsa akımının da
Kaynak: Merengue"bir ya da çok kişinin bir çalışanı hedef alan tekrar eden kötü davranışları
aşağılanma, gözdağı verme ve performans sabotajı karışımıdır".
Kaynak: Kabadayılık1999 yılındaki bir röportajda, aşk yerine
aşağılanma ile karşılaştığını anlattı. 1930'ların sonunda Londra'nın merkezinde yaşamaya karar
Kaynak: Quentin CrispŞiddetli bir oyunda gördüğüm bu eğilip bükülen bacaklar ‘teta velata'ydı, bir karıncalanma, bir baştançıkış, bir
aşağılanma.' :
Kaynak: Pier Paolo PasoliniOna önceden bildirilen, ancak tam anlamıyla gerçekleşmeyen Hermine'in ölümünden ötürü sonsuza dek yaşama ve gülünerek
aşağılanma cezasına
Kaynak: Bozkırkurdu (roman)Bu tembellik, korkaklık, mide bulantısı,
aşağılanma karışımı bir şey ve benim gelmem gerekirdi. Hiçbir işe yaramayabilirdi, kesin ikimiz
Kaynak: Kurt Tucholsky