yarı
sf. 1. Bir bütünü oluşturan iki eşit parçadan her biri, nısıf. 2. Bir şeyin yarısı kadar olan, yarım olan: Yarı yolu aldık. Yarı mesafede. 3. is. Devre arası: Birinci yarıda dört gol attık. 4. zf. Gereğinden az, tam olmayarak: "Arkasından yarı şaka, yarı sitem ilave ediyor." -A. İlhan.

Yörüklerin ödedikleri vergiler arasında “resm-i çift, nim çift ve bennak” gibi vergilerin geçmesi, yine hâsıl içerisinde “tahıl, pamuk” vb.
Kaynak: Barza Ovası

Orta sekizlideki sesleri şöyledir: Dügah (la), dik kürdî (bakiyye bemollü si), nim hicaz (bakıyye diyezli do), neva (re), hüseyni (mi
Kaynak: Hicaz (müzik)

Daha sonra perdeler gittikçe kapatılarak peste doğru nim hicaz, çargah, segah, kürdi, dügah ve rast sesleri sürekli üflemek suretiyle
Kaynak: Ney

gezerken dil–ı şeyda Sengin Semai Karcığar Beste Naz olur dem–beste çeşm–ı nim–habından se Devr–i Kebir Karcığar Şarkı Nazir olmaz sana
Kaynak: Rakım Elkutlu

Referanslar: edu/muri/nim_papers/cloaking/2006MiltonTheCloak. pdf | bibcode 2006RSPSA.462.3027M | doi 10.1098/rspa.2006.1715 | accessdate
Kaynak: Perdeleme teorileri