Amacımız buraları sürdürüp, buralarda
noktalamak.
Our goal is to carry on these lands, punctuated here.
Kaynak: yenimesaj.com.trVeda maçımız olan Fenerbahçe maçını bizlere yakışır bir şekilde
noktalamak istiyoruz.
Farewell to Liverpool with a game in a match worthy of us would like to punctuate.
Kaynak: sabah.com.trKariyerimi
noktalamak için henüz zamanım var.
I have time to punctuate my career yet.
Kaynak: sporx.comİBB özlemi
noktalamak istiyor!
IBB wants to punctuate longing for!
Kaynak: ajansspor.com1961'de geçirdiği ağır bir sakatlık yüzünden futbol kariyerini
noktalamak zorunda kaldı. Stade de Reims ile çıktığı bir lig maçında bacağı
Kaynak: Just FontaineTüm bu başarılarına rağmen siyatik hastalığı ve çocuk yaşlardan beri mağduru olduğu astım yüzünden 1991'de kariyerini
noktalamak zorunda
Kaynak: Rosa Motatoplamda 5 maça çıkan Michels, geçirdiği bir sakatlıktan sonra eski sağlığına tekrar kavuşamayınca futbol kariyerini
noktalamak zorunda kaldı.
Kaynak: Rinus MichelsBu erdemli kişi, ne yazık ki, uzun yaşamını trajik bir kararla
noktalamak zorunda bırakılır. Yedi çocuğundan yaşamda kalan tek oğlu 1944 '
Kaynak: Max PlanckKızılötesi algılayıcılarla donatılan Panther tankları için potansiyel hedefleri
noktalamak maksadıyla kızılötesi arama ışığı kullanan bir
Kaynak: Sd.Kfz. 251Sonuçta çok sevilen bir işi nefretle
noktalamak işi güldürmek olan bir adama yakışmadı. Hani popüler deyişle “bu kez güldürmedi”..."
Kaynak: Yahşi Cazibe