Ben deprem sırasında
nöbetçi bakan olarak ta çok yaşadım bunları.
I've had a lot ta them as a minister on duty during the earthquake.
Kaynak: haber.mynet.comGece,
nöbetçi veterinerlerimiz kalır, gündüz diğer veterinerlerimiz.
At night, the guard remains veterinarian, veterinarian the other day.
Kaynak: haberciniz.bizNöbetçi mahkemeye çıkarılan zanlılar, tutuklanarak cezaevine gönderildi.
The guard suspects to stand trial, was arrested and sent to prison.
Kaynak: haber.stargazete.com Tamamen lüks otomobillerle kapatılan sokağın başında ise bir
nöbetçi bekliyor.
At the beginning of the street, waiting for a guard in luxury cars on a closed completely.
Kaynak: takvim.com.trGestapo erleri genellikle önemli giriş kapılarına
nöbetçi olarak bırakılırlardı; görevleri giriş kartlarını kontrol etmekti. Ayrıca toplama
Kaynak: Gestapo1987 yılında
nöbetçi tiyatro kadrosuna dahil oldu. İstanbul'u Satyorum oyunu ile Deniz Özerman'ın sanat hayatı başladı. BKM Oyuncuları
Kaynak: Deniz ÖzermanÖrgüt mensupları karakollara ve askeri lojmanlara bombalı ve silahlı saldırı düzenledi Bu saldırılar sonucu
nöbetçi er Süleyman Aydın öldü
Kaynak: 15 Ağustos 1984 PKK saldırılarıOkulun bölümleri müdüriyet, zabit, makinist ve
nöbetçi ofisleri idi. Bu bölümlerle birlikte bir de küçük bir hastanesi bulunmakta idi.
Kaynak: Tayyare MektebiKervansaray'ın
nöbetçi kulübesi günümüzde de özelliğini korumaktadır. Kervansarayın ikinci kapısı, yolcuların kalacağı mekanlara açılır.
Kaynak: AlarahanTürkiye konusunda saplantılı çıkışları ile tanınmaktadır. 2005 yılında Kıbrıs ara bölgesindeki boş bir
nöbetçi kulübesinden çaldığı
Kaynak: Marios Matsakis