Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

ocaklık ne demek?

 - 4 sözlük, 5 sonuç.

BSTS / Tarih Terimleri Sözlüğü

ocaklık anlamı
Bir yerin gelirinin, ölümünden sonra kalıtçılarına da geçmek koşuluyle, bir kimseye verilmesi yöntemi.

BSTS / Zanaat Terimleri Sözlüğü

ocaklık anlamı
(I) Mutfak. (-gaziantep)
ocaklık anlamı
(II) Ocak. (Mamatlar *Eğridir -Isparta)

Güncel Türkçe Sözlük

ocaklık, -ğı anlamı
is. 1. Bir aileye, babadan oğla geçmesi için verilen mülk. 2. Ateş yakılan yer, ocak: "Gözlerini ovuşturarak kahveye girmiş, ocaklığa doğru yürüyordu." -R. Ilgaz. 3. Bir yapının temelini veya çatısını oluşturan büyük kereste, temel direği. 4. hlk. Mutfak. 5. hlk. Baca.

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

ocaklık anlamı
1. Oda. 2. Mutfak. 3. Baca, bacanın tabanı.

ocaklık eş anlamlısı

mutfak
is. 1. Yemek pişirilen yer, aş damı: "Lafı döndürdüm dolaştırdım, mutfağın sırrına getirdim." -Ö. Seyfettin. 2. Yiyecekleri hazırlama sanatı: Türk mutfağı.
ocak
is. 1. Ateş yakmaya yarayan, pişirme, ısıtma, ısınma vb. amaçlarla kullanılan yer: "Üç balıkçı güneş batarken kumların üzerine iki taştan bir ocak yaptılar ve ateş yaktılar." -Halikarnas Balıkçısı. 2. Şömine: "Ocağın önünde oturup acayip bir dikkatle odunların yanışına bakar." -Y. K. Karaosmanoğlu. 3. Isı vererek üzerine veya içine konulan maddeleri ısıtan, pişiren, kaynatan, eriten araç veya alet: "Anlaşılan çamaşırcı giderken ocağı tam söndürmemiş olacak." -H. Taner. 4. Kahvelerde, kuruluşlarda çay, kahve vb.nin yapıldığı yer: "Konuşmalar iyice kızışmaya başladığı vakit kahve ocağının önünde görünür." -S. Birsel. 5. Yer üstünde veya yer altında cevher çıkarılan yer: Mermer ocağı. Kömür ocağı. 6. Bahçelerde ve bostanlarda her tür meyve ve sebze ekimine ayrılmış, çevresinden biraz yükseltilmiş toprak parçası: "Mustafa, arkasına güçlü kuvvetli bir kadın takmış, üç evleğine çizgiler, ocaklar açıyordu." -S. F. Abasıyanık. 7. Aynı amaç ve düşünceyi paylaşanların kurdukları kuruluş veya toplandıkları, görev yaptıkları yer: "Başlangıçtan beri burası bir vatansever ocağı idi." -F. R. Atay. 8. Yılın birinci ayı, kânunusani: "Ocak ayını sevmem, oldum olası." -B. Felek. 9. tar. Yeniçeri teşkilatını oluşturan odalardan her biri. 10. mec. Ev, aile, soy: "Henüz temelleri atılmayan kendi ocağım kurulmadan yıkılmıştı." -A. Gündüz. 11. hlk. Halk hekimliğinde bir önceki kuşaktan el verme suretiyle aktarılan bilgileri kullanarak belirli bir şikâyeti veya hastalığı iyileştirdiğine inanılan aile.

"ocaklık" için örnek kullanımlar

Osmanlı belgelerine göre Macahel, Artvin ve çevresinde kurulu Kıpçak Ortodoks Atabekler tarafından “yurtluk-ocaklık” olarak idare
Kaynak: Macahel
Osmanlı döneminde yüzyıllarca yurtluk ve ocaklık biçiminde özerk olarak yönetilen Dersim bölgesinde Tanzimat dönemini kabul etmeyen
Kaynak: Dersim ayaklanmaları
Bu işler yapılırken, önceden yakılan ocaklık içindeki odunların bir kısmı köz bir kısmı da kül haline gelmiştir. Ocaklıktaki köz ve küller
Kaynak: Gömme çörek
Bölge yurtluk ve ocaklık olarak Kartli Beyi Vahtang'ın oğlu olup ihtida eden İbrahim'e verildi. Rusya ile Osmanlı Devleti arasında 1724
Kaynak: Tiflis
Bu topraklar sana ve oğluna yurtluk ve ocaklık ola; buraya atlılar (vergi tahsildarları) uğramaya” diye ferman buyurup Kırmızı Ebe'ye bir
Kaynak: Taşlıca, Kızılcahamam
Sancakları: Karkar Sancağı ocaklık (Kârkâr Sancağı, ) Zeriki Sancağı. Şirvi Sancağı. Müküs Sancağı. Şıtak Sancağı. Albak Sancağı. Espayrid Sancağı
Kaynak: Van Eyaleti
Soba olmadığından her odada ocaklık (şömine) bulunurdu. Odanın birisi, oturma odası, yatak odası ve mutfak olarak kullanılıyordu.
Kaynak: Balıklıçeşme, Biga
uygun olarak taştan toprak damlı, tek gözlü, içinde ateş yakma yeri (ocaklık) ve baca bulunan, bir ya da iki pencereli olarak da yapılmaktadır.
Kaynak: Anamur
Çıldır beylerbeyliği ocaklık suretiyle, yani aynı aileye mensup valilerle idare edilen hudut eyâletlerindendi. Çıldır valisi, bu Gürcü
Kaynak: İshak Paşa Sarayı
üzüm pekmezi, sırımlı ekmek, otlu ekmek, bleki ekmeği, ocaklık ekmeği, sac ekmeği, hamsili ekmek, çörek, cırıtta, bişi ve yağlı yufka,
Kaynak: Çarlaklı, Şalpazarı
YÖRESEL ALETLERİMİZ:ilistir,bakraç,sitil,mıh,hareni,aşurma,yaba,anadut,dirgen, yapazemir, pulluk) ,sacayak ,ocaklık,meğel,çekücek,bel,sapan
Kaynak: Yeşilkaya, Niksar
köyde aşağı oba yukarı oba tabirleri evlerdeki yüklük ocaklık tabirleri çadır dizanynının günümüze gelen bakiyelerdir. köydeki cami 1826
Kaynak: Sarıçal, Yıldızeli
Evler; ocaklık ve ambarın bulunduğu bir oda ile küçük bir yatak odasından ibarettir. Giriş ve odanın bir kısmı kiler olarak
Kaynak: Yükselen, Alucra
türbesinin yanında bir kücük mescit yanında camisi iki adet çeşmesi kurban etlerinin pişirilmesi için iki adet ocaklık masalar ve oturaklar
Kaynak: Karayakup, Gölova

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.