odak ne demek?
- 12 sözlük, 14 sonuç.BSTS / Fizik Terimleri Sözlüğü
odak anlamı İng. focus Osm. mihrak Alm. Fokus Fr. focale
Yakınsayan ışınların kesişme noktası (gerçek odak), ya da ıraksayan ışınların kaynaklanır göründüğü nokta (sanal odak).
Yakınsayan ışınların kesişme noktası (gerçek odak), ya da ıraksayan ışınların kaynaklanır göründüğü nokta (sanal odak).
BSTS / Gökbilim Terimleri Sözlüğü
odak anlamı İng. focus Osm. mihrâk Alm. Brennpunkt Fr.foyer
Mercek ve aynalarda koşut ışık demetinin toplandığı nokta.
Mercek ve aynalarda koşut ışık demetinin toplandığı nokta.
BSTS / Gösterim Sanatları Terimleri Sözlüğü
odak anlamı İng. focal point Osm.mihrak Alm. Brennpukt Fr. foyer de lentille İtl. foço
Küre içi biçiminde bir aynaya ya da dışbükey bir merceğe koşut olarak gelen ışınların yansıdıktan sonra toplandıkları nokta.
Küre içi biçiminde bir aynaya ya da dışbükey bir merceğe koşut olarak gelen ışınların yansıdıktan sonra toplandıkları nokta.
BSTS / Matematik Terimleri Sözlüğü
odak anlamı İng. focus (pl. foci) Osm. mihrak Alm. Brennpunkt, Fokus Fr. foyer
Bir konik üzerindeki noktaların kendisine ve doğrultmana olan uzaklıkları oranı e dışözekliğine eşit olan durgan nokta. Anlamdaş. odak noktası.
Bir konik üzerindeki noktaların kendisine ve doğrultmana olan uzaklıkları oranı e dışözekliğine eşit olan durgan nokta. Anlamdaş. odak noktası.
odak anlamı İng. focus Alm. Fokus, Brennpunkt Fr.foer Az. fokus
Konik eğrisi tanımındaki F noktası.
Konik eğrisi tanımındaki F noktası.
BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
odak anlamı Osm. mihrak Fr.foyer
(fizik, matematik, astronomi)
(fizik, matematik, astronomi)
BSTS / Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü
odak anlamı İng. focus, focal point Osm. mihrak, nokta-i mihrak, mihrak noktası, fokus Alm. Fokus, Brennpunkt Fr.foyer, point focal, focus
Sinem./TV. Bir merceğin ya da yuvarsal aynanın asal ekseni üzerinde, çok uzakta bulunan bir kaynaktan bu eksene koşut olarak gelen ışınların, mercekten geçtikten ya da aynada yansıdıktan sonra, bu asal eksen üzerinde kırıldıkları ya da yansıdıkları nokta.
Sinem./TV. Bir merceğin ya da yuvarsal aynanın asal ekseni üzerinde, çok uzakta bulunan bir kaynaktan bu eksene koşut olarak gelen ışınların, mercekten geçtikten ya da aynada yansıdıktan sonra, bu asal eksen üzerinde kırıldıkları ya da yansıdıkları nokta.
BSTS / Uygulayım Terimleri Sözlüğü
odak anlamı İng. focus Osm. mihrak, fokus Fr. foyer
optik: İçbükey ya da dışbükey bir ayna, mercek vb. koşut olarak gelen ışınların yansıyarak, kırılarak toplandıkları nokta.
optik: İçbükey ya da dışbükey bir ayna, mercek vb. koşut olarak gelen ışınların yansıyarak, kırılarak toplandıkları nokta.
BSTS / Viroloji Terimleri Sözlüğü
odak anlamı İng. focus
Tek tabaka hücre kültürlerinde veya embriyolu yumurtanın koryoallantoik membranında bir virüs tarafından oluşturulan hücre yığını veya salkımı, fokus.
Tek tabaka hücre kültürlerinde veya embriyolu yumurtanın koryoallantoik membranında bir virüs tarafından oluşturulan hücre yığını veya salkımı, fokus.
Güncel Türkçe Sözlük
odak, -ğı anlamı
is. 1. fiz. Bir ışık veya ısı kaynağından yayılan ışınların toplandığı yer, mihrak. 2. mec. Herhangi bir düşüncede, nitelikte olan kimselerin kaynağı veya bir şeyin toplandığı, yoğunlaştığı yer, mihrak: "Herkesin ilgisini çeken bir odak olmaktan mutluluk duyardı." -M. Uyguner.
is. 1. fiz. Bir ışık veya ısı kaynağından yayılan ışınların toplandığı yer, mihrak. 2. mec. Herhangi bir düşüncede, nitelikte olan kimselerin kaynağı veya bir şeyin toplandığı, yoğunlaştığı yer, mihrak: "Herkesin ilgisini çeken bir odak olmaktan mutluluk duyardı." -M. Uyguner.
Kimya Terimleri Sözlüğü
odak anlamı İng. focus
Merceklerde ve aynalarda, kırılan veya yansıyan ışınların toplandığı nokta.
Merceklerde ve aynalarda, kırılan veya yansıyan ışınların toplandığı nokta.
Türkçe - İngilizce
odak anlamı
isim
1) focus
2) center
3) centre
sıfat
1) focal
2) pivotal
isim
1) focus
2) center
3) centre
sıfat
1) focal
2) pivotal
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
odak anlamı
Hizmetçi.
Hizmetçi.
*Pınarbaşı -Kayseri
odak anlamı
Kışı geçirmek için yapılan çoban kulübesi.
Kışı geçirmek için yapılan çoban kulübesi.
Kalaboyun *Saimbeyli -Adana
odak eş anlamlısı
mihrak
is. (mihra:kı) fiz. esk. Odak.
is. (mihra:kı) fiz. esk. Odak.
"odak" için örnek kullanımlar
Citi, THY hisselerini CEEMEA bölgesi odak listesinden de çıkarma kararı aldı.
Citi shares of TK in the CEEMEA region has decided to focus the list.
Kaynak: finans.milliyet.com.trAyrıca otomatik odak özelliği çok hızlı tepki veriyor.
Also reacts very fast auto-focus feature.
Kaynak: posta.com.trTTNET, yeni dönemdeki yol haritasını, odak alanlarını ve yeni projelerini paylaştı.
TTNET road map for the new period, the focus areas and shared new projects.
Kaynak: chip.com.trAyrıca Yoshida, yeni konsolun odak noktasında 3D oyunların olmadığını da belirtiyor.
In addition, Yoshida, the focal point of a new 3D games console says that it is not.
Kaynak: teknokulis.comObjektif, fotoğraflanacak yerin odak noktasında film emülsiyonuna veya sensöre, hayalinin düşmesini sağlayan, mercek veya mercekler
Kaynak: Objektif (fotoğrafçılık)
Kaynak: Objektif (fotoğrafçılık)
Netlik derinliği, odak derinliği veya Net Alan Derinliği (İngilizce : DOF, Depth of field, Almanca Schärfentiefe), fotoğrafı çekilen
Kaynak: Netlik derinliği
Kaynak: Netlik derinliği
Bu araştırmaların odak noktaları. gezegen sistemlerinin oluşumu, gezegen sistemlerinin evrişimi, Güneş sistemi 'ndeki gezegensel cisimlerin
Kaynak: Gezegenbilim
Kaynak: Gezegenbilim
Şehrin odak noktalarından biri olan meydan, Prusya kuvvetlerinin 1814 yılında Fransız başkenti Paris 'i işgalinin anısına bu ismi
Kaynak: Pariser Platz
Kaynak: Pariser Platz
Kol , usta çırak geleneği içinde, birbiri ardınca yetişen âşıkların, odak kimliğindeki usta âşığa bağlılık duyarak, ona ait üslûp , dil ,
Kaynak: Âşık kolu
Kaynak: Âşık kolu
Heves ya da İlgi duyma bir insanın bir nesneyi, olayı veya olguyu kendine odak seçme halidir. Merak ve sürpriz duygularına benzeyen bir
Kaynak: Heves (duygu)
Kaynak: Heves (duygu)
bu mikroskobun sistemi cok kısa bir odak uzaklığına sahip(yanı odak uzaklığı 1cm den daha küçük),bir mercek(objektif) ve birkaç
Kaynak: Bileşik mikroskop
Kaynak: Bileşik mikroskop
Bir 'merkezi cisim'in kütleçekim i etkisi altında kalarak çevresinde 'dolanan cisim', odak larından birinde bu merkezi cisimin bulunduğu
Kaynak: Dışmerkezlik (astronomi)
Kaynak: Dışmerkezlik (astronomi)
Her objektifin aynı konuya aynı uzaklıktan bakarken gördüğü alan odak uzaklığı ile değişir. Odak uzaklığı büyük olan Objektifler dar
Kaynak: Objektif Görüş Açısı
Kaynak: Objektif Görüş Açısı
fiziksel uzunlukları, odak uzaklık larından daha kısadır Bu telefoto grubu olarak bilinen özel bir lens grubuyla birleştirilerek elde edilir.
Kaynak: Teleobjektif
Kaynak: Teleobjektif
Teleobjektif, 70mm' den daha fazla odak uzunluğuna sahip objektif . Dar açılı objektiflerdir. Bir dürbün gibi çalışarak konuya uzak
Kaynak: Teleobjektif (fotoğrafçılık)
Kaynak: Teleobjektif (fotoğrafçılık)
Bu lensin teknolojisi, odak uzaklığı, görüş alanı/açısı gibi kriterlerin değerlendirilmesi ile yapılır. Objektif kusurları Astigmatizm
Kaynak: Objektif kusurları (fotoğrafçılık)
Kaynak: Objektif kusurları (fotoğrafçılık)
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
