Ama sezon sonu yaklaştıkça elbette kapımızı
aşındıran kulüpler olacaktır.
But, of course, closer to the end of the season will be at our door, I'm abrasive.
Kaynak: merhabahaber.comBunlar son derece anlamsız ve Atatürk gibi bir devlet adamının itibarını
aşındıran açıklamalar.
They are extremely pointless and Atatürk's reputation as a statesman description is eroding.
Kaynak: haber10.comVergi indirimi için devletin, cezaları indirmek için TFF'nin kapısını
aşındıran kulüplerin, asıl 6222 sayılı yasanın uygulanması için kapılardan ayrılmaması gerekir..
Tax relief for the state, the penalties for clubs to download eroding the door of the TFF, the actual implementation of the Law No. 6222 should be allocated for the doors ..
Kaynak: skorer.milliyet.com.trBazı zamanlar ise hiçbir hastalığı bulunmayan ama doktor kapıları
aşındıran "Hastalık Hastalarının" tek reçeteli ilacıdır. Plasebo gayrı
Kaynak: Plasebo etkisiŞu an varolanın varolmasının zorunlu olduğu kabulü, önsezili düşünceyi
aşındıran bir asittir.” “ Ne kadar iyi düşünülmüş olursa olsun
Kaynak: Murray BookchinDağları
aşındıran akarsular taşıdıkları malzemeyle yeni birikim şekillerini oluştururken insan,doğayı kendi yaşantısını düzenlemek için
Kaynak: Müsellim, BabaeskiBoylar arasındaki bu dini bağı
aşındıran yıkıcı kabilecilik geleneği ise gevşek bir ittifak bağı ile dizginlenebiliyordu ancak yine de
Kaynak: FilistinYavaş bir düşünce, her zaman önde giden, yolu
aşındıran; öyle ki, sonunda yolun kendisi düşünceye dönüşür. Görüntüyü aşındırır, görüntü bu
Kaynak: Abbas Kiyarüstemi