Çünkü maliyet rekabet amacıyla
olabildiğince düşük tutulmak zorunda.
Because the costs have to be kept as low as possible in order to compete.
Kaynak: veteknoloji.comGençler
olabildiğince gençlik enerjisini atabilmeye yönelik yaşıyorlar.
Young people live for as much as possible to fire the energy of youth.
Kaynak: ensonhaber.comDolayısıyla sürecin
olabildiğince hızlı olmasını istiyoruz.
So want to make the process as fast as possible.
Kaynak: ekonomi.haber7.comBu yüzden
olabildiğince çok ilde gösterimler organize edildi.
These demonstrations were organized in cities, so as much as possible.
Kaynak: haber.sol.org.trGazeteci, gazetecilik mesleğini icra eden; güncel olaylar, akımlar, konular ve kişiler hakkında bilgi toplayıp,
olabildiğince tarafsız bir
Kaynak: GazeteciYeterince hızlanabilmek ve 10 santimetrelik sıçrama tahtasından,
olabildiğince uzağa fırlayabilmek gerekir. Üç adım atlamanın, adından da
Kaynak: Üç adım atlamaTekerlere
olabildiğince düzgün bir hareket verebilmek için birbirlerine göre paralel olarak değil farklı tekerlek düzlemlerinde eğik
Kaynak: Otomobil ön düzen açılarıkendilerini, bulundukları cinsiyetten başka cinsiyete ait hissederler ve
olabildiğince bu hissettikleri cinsiyetin özelliklerine bürünürler.
Kaynak: TransseksüellikMaki bitkileri Akdeniz ikliminin kurak koşullarına yani ortamdaki yetersiz sudan
olabildiğince yararlanmaya uyarlanmış derin kök lü, ufak
Kaynak: MakiTemel amacı
olabildiğince fazla özgürlük tanımak olan düşünce sistemi, bireycilik , otorite karşıtlığı, şart olmamakla beraber politik
Kaynak: Punk ideolojisiProje, bu kitapların
olabildiğince ücretsiz ve kalıcı bir biçimde, herhangi bir bilgisayarda kullanılabilen açık formatlarda
Kaynak: Gutenberg ProjesiBinicilik; atı iyi durumda kullanma sanatı olup bu iyi durum, atı tam yerinde, sakin, zamanında, güven içinde ve
olabildiğince işe uygun
Kaynak: BinicilikPers İmparatorluğu yönünden ortaya çıkabilecek bir risk, bazı tiranların kendi yönetimlerini
olabildiğince bağımsız kılma girişimleri
Kaynak: Yunan-Pers SavaşlarıAntenin büyüklüğü yani dalgaları toplayan alanın büyüklüğü önemli olduğu için radyo çanakları
olabildiğince büyük yapılmaya çalışılır.
Kaynak: Radyo teleskoplarLise yıllarında
olabildiğince müziğe odaklanmaya başlamış.15 yaşında ilk ciddi grubu olan Modifidious'ta bateri çalmaya başlamış.
Kaynak: Joey JordisonPazarda ortaklığın amacı, ortak ülkeler arasında anapara, işgücü, mallar ve hizmetin
olabildiğince hızlı hareket edebilmesidir.
Kaynak: Tek pazarBu tip uçaklarda amaç en az yakıt tüketimi, daha düşük havalimanı park ücretleri ve
olabildiğince çok yolcu koltuğu barındırmaktır.
Kaynak: Bölgesel jetstandart dışı gitar tonları kullanılmıştır. Bass da
olabildiğince ön plana çıkarılmış, hatta kimi zaman üçüncü bir gitar gibi kullanılmıştır.
Kaynak: Cynicİktisadi anlamda Laissez Faire devletin ekonomi üzerinde
olabildiğince az etkisi bulunması gerektiğini, böylece özel sektörün ve piyasa
Kaynak: Laissez faireKaramelleşme ancak yüksek sıcaklıklarda gerçekleştiği için kavurma işlemi sırasında tenceredeki su miktarının
olabildiğince az olması
Kaynak: Kavurma (soteleme)Olta
olabildiğince uzağa atılır ve hafif hafif çekilmeye başlanır. Oltanın atıldığı bölgede zargana varsa birkaç tanesi birden yeme atlar
Kaynak: ZarganaMatteo Aziz Fransis 'in uyguladığı gibi inzivaya ve günahların affı için acı çekerek
olabildiğince ilkel bir yaşam sürmeye geri dönmeyi
Kaynak: Kapusenler