aşırı anlamı Osm. ifrat
Aşırı abartı kertesine varmayan bir anlatış özelliği. İçsel söyleyişlerden başka yerlere pek yakışmaz.

aşırı anlamı
sf. 1. Alışılan veya dayanılabilen dereceden çok daha fazla, taşkın: "Ticaret az gelişmiş toplumlarda aşırı bir gelişme gösterir." -O. Rifat. 2. Bir şeye gereğinden çok fazla bağlanan, önem veren, müfrit, ekstrem. 3. Gereğinden fazla, çok: "Talihin aşırısı da insanı eninde sonunda aptallaştırdığından sonuç aynı kapıya çıkardı." -E. Şafak. 4. zf. Ötede, ötesinde: İki ev aşırı. 5. zf. Gereğinden fazla olarak, çokça: "Kadın aşırı boyanmıştı, adamın yüzü solgundu." -Y. Atılgan.

aşırı anlamı
sıfat
1) excessive
2) extreme
3) ultra
4) high
5) heavy
6) undue
7) exaggerated
8) super
9) intense
10) inordinate
11) exorbitant
12) disproportionate
13) extravagant
14) steep
15) intensive
16) breakneck
17) exceeding
18) acute
19) unreasonable
20) deep
21) violent
22) immoderate
23) desperate
24) outrageous
25) ferocious
26) thick
27) fucking
28) exquisite
29) unco
30) overweening
31) hell of
32) fulsome
33) horrific
34) extortionate
35) fancy
36) fond
37) crusted
38) horrendous
39) unmeasured
40) splitting
41) unbounded
42) devilish
43) unconscionable
44) camp
45) like sin
46) like hell
zarf
1) over
2) extremely
3) excessively
4) hard
5) desperately
6) beyond
7) dead
8) terribly
9) cruelly
10) damned
11) precious
12) every other day
13) beastly
14) confoundedly
15) shocking
16) filthily
17) devilish
edat
1) over
isim
1) hell
ön ek
1) hyper-

aşırı anlamı
Hayvanları sulamak için yapılmış, yağmur suyu ile dolan orta büyüklükte havuz.

*Kaş köyleri -Antalya

aşırı anlamı
Yaramaz, azgın (çocuk için).

Dereçine *Sultandağı Afyon

Aşırı anlamı
Samsun ili, Asarcık ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.