Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

oluşturmak ne demek?

- 2 sözlük, 2 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

oluşturmak anlamı
(-i) Oluşmasını sağlamak, meydana getirmek, teşekkül ettirmek, tekvin etmek: "Bu kahraman orduyu doğuran ve oluşturan bu millet var oldukça: Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak!" -B. Felek.

Türkçe - İngilizce

oluşturmak anlamı
fiil
1) create
2) generate
3) form
4) compose
5) constitute
6) forge
7) make up
8) carve out
9) effectuate

oluşturmak eş anlamlısı

tekvin etmek
yaratmak.

"oluşturmak" için örnek kullanımlar

Yapmakta olduğum işlerle ilgili bir proje oluşturmak niyetindeydim zaten.

've Been meaning to create a project that I'm doing on the jobs anyway.

Kaynak: hurriyet.com.tr

Futbol dışı branşlarda böyle bir kimya oluşturmak zorundayız.

Football other branches have to create such a chemical.

Kaynak: spor.gazetevatan.com

Baharın bu ilk günlerinde, Bursa'da bir kitap baharı oluşturmak istiyoruz.

The first days of spring, the spring would like to create a book in Bursa.

Kaynak: gercekgundem.com

Bizim yeni politikalarımızda güven oluşturmak temel amaç.

The main purpose of our new policies build trust.

Kaynak: ekonomi.haber7.com

PDF (P ortable D ocument F ormat; Taşınabilir Belge Biçimi), platformlar arası taşınabilir ve yazdırılabilir belgeler oluşturmak amacıyla
Kaynak: PDF

ITV Bağımsız Televizyon İdaresi (Independent Television Authority - ITA) bünyesinde BBC ile rekabet oluşturmak için kurulmuş, Britanya
Kaynak: ITV

Bir monomer ( Yunanca mono "bir" ve meros "parça" ) bir polimer oluşturmak için diğer monomerlere kimyasal olarak bağlanabilecek küçük
Kaynak: Monomer

Megalit bir yapı veya anıt oluşturmak amacıyla kullanılan büyük bir taştır. Bu yapılar bir veya birkaç megalitten oluşabilir.
Kaynak: Megalit

Yeni canlı oluşturmak için gereken, biri dişiden biri de erkekten gelen özelleşmiş hücrelere eşey hücresi denir. Erkekten gelenine sperm
Kaynak: Eşey hücresi

Ülkelerce ucuz bir şekilde donanma oluşturmak için tercih edilen popüler bir araçtır. Hücumbotlar yüksek hareket kabiliyeti sayesinde
Kaynak: Hücumbot

JavaServer Pages, Java teknolojilerinden biri olup dinamik web sayfalarını HTML , XML gibi dillerle oluşturmak için kullanılır.
Kaynak: JavaServer Pages

Sayısal Fotoğrafçılık(Digital photography), nesnelerin görüntülerini oluşturmak için sayısal teknolojinin kullanıldığı bir fotoğrafçılık
Kaynak: Dijital fotoğrafçılık

Gözlemsel astronomi; astronomi biliminin, fizik modelleri oluşturmak üzere çalışan teorik astrofizik ten farklı olarak, teleskop ve diğer
Kaynak: Gözlemsel astronomi

tüm kalp dokusuna yeterli şekilde ulaştıramaması durumunda yeterli elektriksel uyarıyı oluşturmak için kullanılan cihazlara verilen isimdir.
Kaynak: Kalp pili

TFF PAF Ligi 1996-97 A , Ümit ve Genç Milli Takımların altyapısını oluşturmak ve Turkcell Süper Ligi 'nde yer alan kulüpler ile şirketlerin
Kaynak: 1996-97 PAF Ligi

Sanal sınıfları oluşturmak için gerekli teknolojik altyapı bir uzaktan eğitim sisteminden diğerine değişiklik arzetse de benzer pekçok
Kaynak: Sanal sınıf

PowerPoint 2010, öncelikle sunu oluşturmak için kullanılan görsel ve grafik bir uygulamadır. PowerPoint uygulamasıyla, metni, şekilleri,
Kaynak: Microsoft PowerPoint 2010

Ana ipin üzerinde gezici bir halka oluşturmak için kullanılan düğümdür. Karl Prusik tarafından bulunmuş ve ilk defa 1931'de Avusturya'da
Kaynak: Prusik düğümü

Uluslararası HapMap Projesi insan genomu nun haplotip haritasını (HapMap) oluşturmak üzere kurulmuş, ortak özellik taşıyan genetik
Kaynak: Uluslararası HapMap Projesi

Solenoid, sarmal yapıda, bobin şeklinde genelde manyetik alan oluşturmak ya da manyetik alandan yararlanmak için kullanılan iletken tel
Kaynak: Solenoid

İyon kanalları hücre zarında gözenek oluşturan, fonksiyonları istirahat membran potansiyeli oluşturmak, aksiyon potansiyeli ni
Kaynak: İyon kanalları

Bunlar, ilkel asteroit leri oluşturmak için birleşerek çoğalan ve güneş sisteminin başlangıcında bulunan toz ve küçük parçalarının
Kaynak: Kondirit

Yakın Kelimeler

Google Reklamları

(Tahmin etmek için bir harf girin)