ondüle anlamıFr.ondulé Dalgalı, kıvrımlı, kıvrılmış: § "Adamın ondüle saçları sol yanından ayrılmış, sağ kaşının üstüne doğru eğri bir çizgi hâlinde düşürülmüştü." -Necip Fazıl Kısakürek, Hikâyelerim, 90.
ondüle eş anlamlısı
dalgalı sf. 1. Dalgası olan: "O, bütün hayatı dalgalı bir ummanda ve kaptan köprüsünde geçen kocasından, sahilde sessiz bir balıkçı kulübesine mahsus bir yaşayış istemez." -N. F. Kısakürek. 2. Dalga dalga görünen: Dalgalı kumaş. 3. Kıvrımlı (saç): "Dalgalı ipek saçlı başı kardeşinin göğsüne sokuldu." -C. Uçuk. 4. Açıklı koyulu (renk). 5. fiz. Belli dalga boylarını alabilen, alternatif: Üç dalgalı radyo.