operet anlamı Fr. Opérette
Eğlenceli ve hafif küçük opera.

operet anlamı İng. operetta Alm. Operette Fr. opérette itl. operetta
İtalyanca'da küçük opera anlamına gelen, kalıplaşmış kişilerle yazın değeri olmayan küçük bir olayla içli, melodramatik geçişleri bulunan, hafif, eğlendirici oyunlara verilen ad.

operet anlamı Alm. Operette Fr. opérette İtl: Operetta
(İt. Operetta - Küçük opera) Müzikli komedya. Kalıplaşmış kişilerle (çoğu kez tiplerle) yazın (edebiyat) değeri olmayan bir olayla, akıcı, ince, hafif ve renkli melodili oyun türü. Daha çok eğlendirici niteliği vardır. Viyana'dan gelmiştir.

operet anlamı
Müzikli güldürü.

operet anlamı
is. 1. Eğlenceli, hafif konulu, içinde bestesiz konuşmalar bulunan sahne eseri: "Onun çalıp söylediği bir operet parçasını tekrarlıyordum." -R. H. Karay. 2. Bu eseri oynayan oyunculardan oluşan kuruluş: "Bizim, operetlerimiz cinsinden bir sürü halk tiyatroları var." -H. Taner.

operet anlamı
isim
1) operetta

operet anlamı Fr.opérette
1. Eğlenceli, hafif konulu, içinde bestesiz konuşmalar bulunan sahne eseri: § "Avrupa'da yalnız arabacılarla kapıcıları hayran eden birtakım oparetler yılışmadığı için onu geri telakki edenlerden çok daha ileri bir adam." -Peyami Safa, Yazarlar-Sanatçılar-Meşhurlar, 12. § "Tepebaşı anfitiyatrosunda verilen bir operet matinesinde, tıknaz ve cüce denilecek kadar kısa bir adam gelip bizim önümüzdeki sıraya oturarak…" -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Gençlik ve Edebiyat Hatıraları, 18. § "Operet filmleri için hazırlanmış dekorlara benzeyen harman yerleri." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur, 157. § "Fakat "operet ihtilalleri" diye vasıflandırdığımız Arap ve Afrika hükûmet darbeleri arasında ..." -Necip Fazıl Kısakürek, İhtilal, 315. § "Burada bir kere Avrupa'dan gelen operet grubunun temsili seyretmiş, ölesiye sıkılmıştı." -Orhan Pamuk, Cevdet Bey ve Oğulları, 40. § "…sabah müziği diye Fransız musette havaları, ya da Çardaş Fürstin operetinde düetto'lar dinlerdim." -Attila İlhan, Aydınlar Savaşı, 24. 2. Operet oynayan oyunculardan oluşan kuruluş.