Dördüncü problem de yüksek ve
orantısız ceza sistemidir.
The fourth problem is that the system is high and disproportionate punishment.
Kaynak: haber.rotahaber.comUmut aşılayan aylar resmi sessizliğin üzerine
orantısız bir ağırlık yüklemişti.
Months to instill hope you installed the official silence on the disproportionate weight.
Kaynak: yesilgazete.orgUzun savunmasının sonunda ise haksız,
orantısız bir ceza verilmesi halinde ekonomik istikrarın bozulma ihtimalinden söz etti.
At the end of a long defense, unfair, disproportionate talked about the possibility of a penalty in the event of deterioration of economic stability.
Kaynak: hurriyet.com.trAkbank'tan Ali Cihangir Topkar ise
orantısız ceza verilmesi durumunda, ekonomik istikrarın bozulabileceğini, borsanın olumsuz etkilenebileceğini söyledi.
In the case of disproportionate punishment Ali Gods Topkar Akbank, economic stability, corrupted, adversely affected by the stock market, he said.
Kaynak: sabah.com.trkapsamındadır; ancak yumrukla saldıran bir kişiye ateşli silah ile karşılık vermek,
orantısız güç kapsamındadır ve meşru müdafaa değildir.
Kaynak: Meşru müdafaaYeni doğanda
orantısız cücelik vardır. Gövdenin normal görünümüne rağmen ekstremiteler(kol ve bacaklar) oldukça kısa, baş ise büyüktür.
Kaynak: AkondroplaziOnların büyüklüğüne
orantısız etkileri teslim olduğu stratejik düzeyde komuta değeri yüksek varlıklar vardır. Yetenekler : Keşif. Diğer
Kaynak: Özel kuvvetlerŞehirde nüfusla
orantısız bir şekilde inşaat çalışmaları yapılmıştır. Şehrin su ihtiyacını ise yapay bir göl olan Putrajaya Gölü
Kaynak: PutrajayaKitaptaki karakter basık yüz ve kısa boyuyla
orantısız uzun kolları tasviriyle yecüc ve mecüc isimli kavme oldukça benzemektedir.
Kaynak: NelbiBiçimsiz ve
orantısız bir yanma türüdür. Ciltteki renk farkını kapatmak için, amele yanığı olan yerler havlu, tişört vs. gibi şeylerle
Kaynak: Amele yanığıGerçekte bu sistem, belli koşullarda çoğul sistemden daha
orantısız sonuçlara da yol açabilir. Alternatif oy sisteminin siyasal sonuçları
Kaynak: Alternatif oyAyrıca, gerek sömürgecilik döneminde Yahudilerin elde ettiği gerekse Siyonist hareketin sahip olduğu
orantısız nüfuza karşı duyulan
Kaynak: Arap dünyasında antisemitizmikinci evre, 1857-1859 yıllarında Yukilerin
orantısız güç doğrultusunda topluca öldürülmesi; üçüncü evre, Kaliforniya valisi tarafından
Kaynak: Yuki Soykırımıakan kanların sorumluluğu ve hükümetin
orantısız güç kullanması konularıyla ilgili hükümetin krizdeki yönetimi hakkında gensorusu verilmiştir
Kaynak: Beslan rehine kriziOrantısız Güç – Birden fazla okçu birlik aynı hedefe saldırırsa birbirilerini engellerler. okçu birlik saldırırsa
orantısız güç sebebiyle
Kaynak: World of Battles Los Angeles Bölge Savcılığı dört polis memuru hakkında darp ve
orantısız güç kullanma suçundan dava açar. Davaya yoğun basın ilgisinden
Kaynak: 1992 Los Angeles olaylarıAB dönem başkanlığını yapan Finlandiya , İsrail'in
orantısız güç kullandığından dolayı kınamış ve Lübnan'a uyguladığı ablukanın kabul
Kaynak: 2006 Lübnan Savaşımesleki ve idari yaşamda Yahudilerin
orantısız ölçüde yüksek bir rol kazanması; destekçilerinin devlet yoluyla yerel Yahudilerin serveti
Kaynak: Antisemitizmbasınç azalacağından diğer teller daha fazla gerilecek ve farklı kalınlıktaki tellerin gerilimi
orantısız olacağından akort tamamen bozulacaktır.
Kaynak: Floyd RoseEsasen küçük bir yerleşme sayılan Yeni Assur Dönemi Kavuşan Höyük'te,
orantısız olarak fazla sayıda ağırşak bulunduğu dikkati çekmiştir.
Kaynak: Kavuşan Höyükpng | Kanada'da düzenlenen Quebec Konferansı sırasında polis göstericilere
orantısız şiddet uygulamıştır, 21 Nisan 2001. Polis şiddeti,
Kaynak: Polis şiddetiTillet 17 yaşına geldiğinde, ayakları, elleri ve kafasında
orantısız bir büyüme baş gösteri ve kendisine akromegali -beyin tabanında
Kaynak: Maurice Tillet