Yani
ortopedik, işitme, görme engelliler gibi genel kategorizasyon vardı.
I mean, orthopedic, hearing, visually impaired had the general categorization.
Kaynak: haber.stargazete.comYener İnce'yi futbol takımında da
ortopedik konsultan olarak göreve başlattı.
Began his career as a football team, the consultant orthopedic beats shooting İnce.
Kaynak: sabah.com.trAyakkabıların altında da
ortopedik poli taban kullandım.
Used under the orthopedic shoes poly base.
Kaynak: posta.com.trKitap taşımadan dolayı oluşabilecek
ortopedik sorunlarda bu sayede ortadan kalkacak.
Orthopedic problems that may result from moving so that the book will be eliminated.
Kaynak: focushaber.comKaplıca suyunun tedavi özellikleri T.C. Sağlık Bakanlığınca belirlenmiş,
ortopedik ve nörolojik sekellerin rehabilitasyonunda, kronik
Kaynak: Yoncalı kaplıcalarıAçık ve havadar olduğu için tercih edilmesine rağmen, aşırı kullanımı düz taban gibi
ortopedik rahatsızlıklara yol açmaktadır.
Kaynak: Parmak arası terlikDüzeltici hareketler ve ayakkabı lar içine konulacak
ortopedik tabanlıklarla, düztabanlık giderilebilir. Kategori:Kas iskelet hastalıkları
Kaynak: DüztabanlıkBazı izlerde ise sakat veya kırılmış olan ayak izleri,
ortopedik olarak incelendiğinde çoğu doktorun bile bu izlerde yapamayacağı detaylar
Kaynak: KocaayakAktif
ortopedik yardım, boyun stabilitesinin sağlanması ve trakeomalasinin tedavisi gereklidir. Sonuç olarak ölümcül seyreden otozomal
Kaynak: Larsen sendromuişitme-konuşma,
ortopedik ve zihinsel özürlüler ile ruhsal-duygusal rahatsızlığı veya süreğen hastalığı olan bütün özürlülere hizmet vermektedir.
Kaynak: Özürlüler Müdürlüğüsünnet, diş tedavisi,
ortopedik girişimler gibi tedavi hizmetleri vermekte psikolojik destek, ilaç desteği sağlamakta, laboratuvar,
Kaynak: Türkiye Hemofili DerneğiCorinne
ortopedik gereçler sağlayıcısı bir şirketin zengin mirasçısıdır. Doğum gününde herkesin farklı hediyeler teklif ettiği küçük kızın
Kaynak: Ters Orman