Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

aşikâr ne demek?

 - 3 sözlük, 3 sonuç.

BSTS / Medeni Hukuk Terimleri Sözlüğü

aşikâr anlamı
apaçık.

Güncel Türkçe Sözlük

aşikâr anlamı
sf. (a:şikâ:rı) Açık, apaçık, belli, meydanda olan: "Tek bir yudum bile almıyordu bardağından ama zaten yeterince içtiği aşikârdı." -E. Şafak.

Türkçe - İngilizce

aşikâr anlamı
sıfat
1) evident
2) overt
3) clear
4) apparent
5) manifest
6) explicit
7) patent
8) unconcealed
9) flagrant
10) distinct
11) evidentiary
12) evidential
13) perspicuous

"aşikâr" için örnek kullanımlar

Benimsenen projenin Sultanahmet Camii ile benzerliği aşikâr.
Obvious similarity with the project adopted the Blue Mosque.
Kaynak: gundem.bugun.com.tr
Böyle olmasını onlarda istiyor mu dersek mantıklı olarak istemedikleri aşikâr.
Does he want this to happen we say they do not want the obvious sense.
Kaynak: gercekgundem.com
İleride bir single olarak piyasaya sürüleceği aşikâr.
Be released as a single, self-evident in the future.
Kaynak: radikal.com.tr
Bu hükümler çerçevesinde Kürt sorununun çözümünün imkânsız olduğu aşikâr.
It is obvious that it is impossible under the provisions of the solution of the Kurdish problem.
Kaynak: haber10.com
Denklemler, kütlenin olmadığı bir evren için çözülürse; yâni denklemin aşikâr çözüm ü alınırsa özel görelilik kuramına ulaşılır.
Kaynak: Einstein alan denklemleri
Avustralya teknik direktörü Frank Farina ve 13 gollü oyuncu Thompson güç dengesizliğinin bu kadar aşikâr olduğu maçların önüne geçilmesi
Kaynak: Avustralya 31-0 Amerikan Samoası
Elif Şafak'ın tanıtımı: Tasavvuf benim sırrımdı, o sırrı aşikâr ettim. Şems ve Mevlânâ hakkında bir kitap yazayım arzusuyla kaleme almadım
Kaynak: Aşk (roman)
Kent yaşamının en aşikâr ve zor yanı olan yiyecek ve konut sıkıntısı, köylü göçmenlerin kentsel-sınai dünyada karşılaş­tıkları güçlükleri
Kaynak: Kollektivizasyon (SSCB)
98 | Zâhir | الظاهر | Yarattıklarıyla varlığı aşikâr olan. | 99 | Zülcelâl-i vel-İkrâm | ذو الجلال والإكرام | Şanlı ve İkrâmlı. |
Kaynak: Allah'ın 99 ismi
Sandner'in de yazdığı gibi “Tunus'dan gelen bu adamın yeni müzikler aramakla oldukça meşgul olan caz müzisyenlerinin çok ötesinde olduğu aşikâr”.
Kaynak: Anouar Brahem
Farsça kökenli alıntı sözler: aşikâr | açık, besbelli, ortada | | aşina | tanış, biliş 2) bilen, anlayan | | ateş | od | | avare |
Kaynak: Türkçedeki yabancı kökenli sözcüklerin Türkçe karşılıkları
Her iki takım arkadaşı da Ino'nun -aşikâr sığlığı nedeniyle- arkadaşlık edeceği insan profiline uymadığı halde (Chooji'nin görüntüsü ve
Kaynak: Konoha'nın ninja takımları
İmamet Hazreti Ali 'den İsmâ‘il bin Câ'fer-es Sâdık'a gelinceye dek hep aşikâr iken, İsmâ‘il bin Câ'fer'den sonra ise hep gizli kalacaktır.”
Kaynak: Alevilik
ilerleyen bölümlerinde yazarın Edith'i ve Gina'yı, Nina'yı, Hermine'yi ve Elisabeth'i kendi egosunun tatmini olarak kullandığı aşikâr olmaktadır.
Kaynak: Hermann Hesse
Metres: Karl Eugen yaşadığı zamanda olağan olan aşikâr bir metres yaşamı sürdürüyordu. Daha sonra 1780 yılında Dükün eşi olacak olan
Kaynak: Friedrich Schiller

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.